100. Bültenimiz 🎉🥳 Duyularımız, hayal gücümüz ve birlikte şirket kurmak üzerine
İlhamdaşlarım merhabalar,
Hepimizin 100. ilhamolsun bülteni kutlu olsun. Bu yolculuğun parçası olduğunuz için, bana ilham verdiğiniz için için teşekkür ederim. Daha da mutlu olduğum, bu bültenlerden ilham alarak yaptıklarınız. Nice 100leri beraber yürümek üzere…
Pratik: Duyularımızı Genişletmek.
Canlılık, bir anlamda duyularımızın zenginliği, çeşitliliği ve kavrayışı
Duyularımız, her zaman çalışabilen bir makine gibi değiller. Zaman zaman yenilenmeleri, genişlemeleri ve enerji dolmaları gerekir.
Bu hafta “Duyu terapileri” diyebileceğim bir pratik keşfettim.
Ses: Ses banyosu
Görsel: Renk meditasyonu
İlkeler: İki kişi karşılaşınca, biraradalığın ötesinde bizlik de oluşur.
Arkadaşım Mustafa ile bu hafta sohbet ederken, “İki ingiliz biraraya gelse şirket kurarlar” dedi.
Eleanor Roosevelt’in sözünden yola çıkarak; “küçük beyinler fikirleri, orta halliler olayları, büyük beyinler fikirleri tartışadursun, ilhamdolu beyinler şirket kurarlar” diye içimden geçti
Şirket kurmak burada bir metafor. Gözlerimiz kafatasımızın içinde olduğu için, karşılamalarımızı “ben” merkezli yorumluyoruz. Oysa, Biraraya gelince(karşılaşınca), biraraya gelmenin ötesinde, “biz” de ortaya çıkar.
İlkeler: Yapay zeka işimizi elimizden aldı, bize hayal gücü kaldı.
OpenAI’ın bu hafta lanse ettiği, metinden video üretimini sağlayan Sora, ağızlarımızı tekrar açık bıraktı.
Yapay zekanın bugün yapabildikleri birse, yarın on, ondan sonraki gün 100 gibi düşünmek gerek. Doğrusal düşünmeye alışkın zihnimizle kavraması güç
Yapay zeka ile örneğin çok güzel, çok gerçekçi elma videoları üretebileceğiz. Ama sorun şu ki, yapay zekayla yüzbinlerce elma videosu üretilecek. Yapay zeka ile ne kadar gerçekçi, ne kadar güzel elma videoları üretsek de bunları nihai olarak kimse izlemek istemeyecek. Çünkü, her yer bu şekilde video dolmuş olacak. İnsanlar, elmaya hayal gücü katılmış ilginç videolar izlemek isteyecekler.
Yapay zeka işimizi elimizden aldı, bize hayal gücümüz kaldı.
Yapay zeka için, Doğru Prompt (komut) yapmanın ötesinde yaratıcı promptlar keşfeden olmayı amaçlayın.
Arter’de Ömer Koç koleksiyon sergisinde şöyle bir cümle vardı: “Şeyler ve taşıdıkları hayaller” Şeyler sıkıcılaşıyor, şeylere hayallerle bakmak veya şeyleri taşıdıkları hayallerle görmek ilginçleşiyor.
Atıştırmalık İlhamlar
İZLEMELİK: Hayat engelli bir parkurdur; işte bu yolda nasıl ilerleyeceğiniz Iranlı topluluk geliştiricisi ve girişimci Maryam Banikarim, kendi yaşam yolculuğundan yola çıkarak, hayatta önümüze çıkan zorluklar için bir benzetme sunuyor. Zorlukların bize yeniden canlanma hatırlatıcısı olduğunu ve yaşamı bir engelli parkur olarak görürsek, her zorluğun aşılabileceğini, ivmeyle aşacağımızı hatırlatıyor.
ZİYARETLİK: Selma Gürbüz Casa Botter Sergisi: Sanatçının düşünme, çalışma ve üretme biçiminin paylaşıldığı mini pasajlara bayıldım. Sadece bu pasajları okumak için ziyaret edilir. Sergi kuratörlüğü şahane. Selma Gürbüzün hikayesine, fırçalarına, yolculuğuna gidiyorsunuz. Sanatçının eserlerinden de eminim çok şey bulacaksınız. Ben, gözlerden veya ellerden oluşan kürelerini çok sevdim. Bu küreyi bir atom olarak (Tasarım, proje, hayal) olarak düşündüm. Küredeki her bir göz de o atomu, o tasarımı oluşturan düşünce olarak hayal ettim.
İZLEMELİK: İnsan beyni ve beynin gizemi? / Prof. Dr. Türker Kılıç & Fatih Altaylı Türker Hocayı ara ara tekrar tekrar izlemeli.
İlhamOlsun’da olduğunuz ve ilhamdaşım olduğunuz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle
✨ Bu yazıyı beğendiyseniz, ilhamolsun arşivinde, 100 farklı yazıda, 300’un üzerinden ilham var. Bağlantısal dünyanın getirdiği yeni fırsatları diğer zamansız yazılarla da keşfedin. Arşivi incelemek isterseniz
➡️ ilhamolsun
✨Linkedin’de markalara ilham serisinde, bu hafta, tüm iletişimciler için (hepimiz iletişimciyiz) çok değerli bir yazı yazdım. Şirketleri iletişimciler yönetsin dedim. Bu iddiamın gerisindeki güçler ve stratejileri paylaştım.
➡️ Linkedin’den okuyabilirsiniz.
✨Son olarak, instagram hikayelerde, her gün karşılaştığım ilhamları ve yeni fikirleri paylaşmaya devam ediyorum.