Atıştırmalık ilhamlar ve bu hafta ilham aldıklarım
İlhamdaşlarım herkese merhabalar. Bayramınızı kutluyorum öncelikle, bayram sonrası yeni haftaya girereken atıştırmalık ilhamlarımız ve yeni önerilerim var. Şimdiden ilhamolsun, sevgilerimle, Özgür
Atıştırmalık ilhamlar
Politikanız Nedir?
"Her film politiktir. En politik olanlar, öyle değilmiş gibi davrananlardır: 'eğlence' filmleri. Bunlar en politik filmlerdir çünkü değişim olasılığını reddederler. Her karede size her şeyin olduğu gibi iyi olduğunu söylerler. Her şeyin olduğu gibi kalması için sürekli reklam yaparlar." Wim Wenders
Mükemmel Günler filminin yönetmeninin bu sözünü kaydettim. Her film politiktir diyor ve hatta en politik olanların öyle değilmiş gibi davrananlar olduğunu söylüyor.
Biz ne işteyiz? Biz ne yapıyoruz? Bu açıdan bakarsak biz nasıl bir politika’nın parçasıyız? Sektörümüzün dünya görüşü nedir? Bizim işimizin ve yaptıklarımızın gerisindeki dünya görüşü nedir?
Bu açından bakınca farklı bir tür bütünlük elde etmeye yaklaşacağız.
200 Saat kuralını duydunuz mu?
“Bir işte uzmanlaşmak için 10bin saate ihtiyaç var” kuralını duyduk. (sorgulanabilir tabi)
Bir de 200 saat kuralı varmış. Bir tanıdıklığın, yakın ilişkiye dönmesi için 200 saat gerekliymiş. Detayları size bırakıyorum.
Atıştırmalık işlerimiz neler? Atıştırmalık işlerimizi keşfedelim.
Diyelim ki, 5 dakika sıra bekleyeceğiz ne yapacağız? Bir yere erken vardır ne yapacağız? Metroyla seyahat ediyoruz, ne yapacağız?
Her saniyeyi verimli geçirelim demiyorum ama böyle spontan şekilde ortaya çıkan, minik anları, değere dönüştürebilmek için, kendi atıştırmalık işlerimizi bilmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Yoksa, yanıtımız telefonumuza bakmak olmasın.
Atıştırmalıkların, bir akşam yemeğinden farkı vardır. Atıştırmalıkları hızlı tüketebilirsin ve hareket halinde tüketmeye uygundur. Bizim atıştırmalık işlerimiz de bu tanıma uymalıdır.
Amaç öğrenmek olmasın, amaç hareket kazandırmak olsun
“Bence fikirler dünyaya mükemmel bir biçimde inmezler. En iyi biçimlerini ifade edildiklerinde, paylaşıldıklarında, tartışıldıklarında, üzerinde oynandıklarında, insanlar diğer insanları dinlediklerinde bulurlar.” Chris Anderson’ın TED’in yeni vizyonu anlattığı videoda söylediği bir söz
Bence bu bakış açısı çok şey değiştirir. Öğrenmek dediğimiz zaman, daha çok vakumlamak, daha çok bilgi çekmek, bilgiyi kaydetmek, depolamak, daha çok bilgimizin olması gibi bir kavramsal dünyada oluyoruz.
Oysa gerçek öğrenmek bilgiyi serbest bırakmak. Bilgiye hareket kazandırmak, bilginin yeni versiyonlarının, yeni şekillerinin oluşmasına izin vermekle mümkün.
Fotoğraflarda ilhamlar
Mükemmel Günler filminden bu sahneyi kaydettim. Kahramanımız Hiroyima, ağaçların heybetine bakıyor. Orada yaşamı görüyor, ışığı ve karmaşıklığı görüyor. İnsanın kişisel farkındalığı için yaptığı bazı pratikler vardır. Mesela, nefesine odaklanmak gibi. Aynı şekilde, insanın yaşam farkındalığı ve yaşam içindeki yerinin farkındalığı için bence bize pratikler gerekiyor. Bunun için Hiroyama gibi başını kaldırıp gökyüzüne bakmak, böyle bir yaşam farkındalığı yaratabilir. Kendim için kaydettiğim fikirlerden birisi oldu.
Bu fotoğrafı da bir cafe’de çektim. “Yabancılar, henüz tanışmadığın arkadaşların” diyor. Düşünce biçimi, bence, sözün ilham vericiliğinden daha değerli. İnsanları tanıdık veya yabancı yerine iki farklı kutuya koymak yerine, burayı bir spektrum olarak görüp, insanların bu spektrumda hareket edebileceğini kabul ediyor. Sınıflandırma yaptığımız her yerde bir yansıması olabilir.
Üsküdar, kuzguncuk arasında bir merdiveni çektim. Bayağı yüksekçe bir merdiven ve merdiveni her seferinde çıkmak zorunda kalanlar için eminim zorlu bir deneyimdir. Bu merdiveni renklendirmişler, merdivenlerde balinalar var, hayal ederseniz, bu merdiveni siz de bir yunus olarak sanki bir denizde yüzüyormuşsunuz gibi çıkabilirsiniz. O kadar hayal gücünüz olmasa bile, merdiven bu haliyle gerçekte kısalmasa bile, algıda kısalıyor. Zorluklarımızı renklendirmek konusunda ilham verdi. Mesela, uzun yokuşum olduğu zaman, “Felicita” şarkısını açıyorum ve bu şarkıyla o yokuşu çıkıyorum. Yokuş, bana kolaylaşıyor.
Nelerden ilham aldım?
📚 Okuyorum: Yaratıcılık Fırtınası, Kyna Leski
Tesadüfen keşfettiğim bu kitap, son zamanlarda, beni en çok açan kitaplardan birisi oldu. Yazara şöyle yazdım. “Siz, resmen yeni bir din icat etmişsiniz”. “Nasıl yaratıcı olnur?” tarzında teknik anlatmayan fikrin kavramsal doğasını, fikri elinize alıp nasıl oynayabileceğinizi ve dinamikliği (fırtına benzetmesiyle) anlatıyor. Sanıyorum, bir defa daha okuyacağım. Çok tavsiye ediyorum.
📚 Okuyorum: Kitaplarla Serüvenim, Çocuk Kitabı
Megakids yayınlarının çocuklara kitap okumayı sevdirmek için, çocukların okudukları kitapları bir maceraya dönüştürmesi ve okudukları kitaplardan hikayeler çıkarabilmesi için mini bir aktivite kitabı.
Ancak ben bu kitabı ve bu yaklaşımı, işin geleceği olarak görüyorum. Megakids’in “kitap okuma” için yaptığı aktiviteler ve yaklaşımları bence herkes işi ve dünyaya kattığı alan ile ilgili düşünmeli.
Bu açıdan beni çok heyecanlandırdı ve bir açıdan son zamanlarda gördüğüm en iyi kitaptı.
🎬 İzliyorum: Mükemmel Günler, Mubi, Wim Wenders
Arkadaşım Hatice Çağlar’ın, “Özgür, mutlaka izlemelisin” demesiyle izlediğim ve “iyi ki izledim” dediğim bir filmdi. İşini iyi yapmak, rutinler, duyumsamalar, gözlemler, görünmemeler, hız toplumu üzerine çok ilham var. İzlerseniz, kahramanımız Hiroyima’nın yataktan nasıl kalktığına, kapıdan nasıl çıktığına ve tuvalet temizlerken kullandığı aynaya dikkat edin. Bu anlarımda, Hiroyima’yı hatırlayacağım.
Görme biçimleri olarak da çok zengin. Mesela, filmi izlerken, filmin bir ritmi olduğunu farkettim. Karşılaştığım durumlar, olaylar veya şeylerin ritmi, kalp atışını veya döngüsüne dikkat edebileceğimi gördüm.
Çok az diyalog olan bir film, ama çok zengin okuması olan bir film.
Hiroyima, hayat yolculuğumuzda, yanımıza alabileceğimiz bir karakter.
🎬 İzliyorum: Ingeborg Bachmann- Çölün Kalbine Yolculuk, Mubi, Margarethe von Trotta
Bu hafta izlediğim ikinci filmdi. Almanca edebiyatın önemli kadın yazarladından olan Ingeborg Bachmann’ın biyografik filmi. Ben de bu film ile kendisiyle tanıştım. Hakkında podcastler dinledim ve 1000kitap sitesinde öne çıkan sözlerine baktım.
“Mükemmel günler” filminin aksine çok derin diyalogları olan bir film. Bir yazarın yaratıcılık yolculuğu, güvensizliği, arzuları ve kadın olmak üzerine çok şey var.
Yorumlarınızla, fikirlerinizle bu ilhamı birlikte geliştirelim. Hepimize şimdiden ilhamOlsun!
İlhamOlsun’da olduğunuz için güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum.
Hafta içi paylaşımlarımı Instagram ve Linkedin’den takip edebilirsiniz.
Zamanınız ve ilhamdaşınız olarak kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle
Özgür
➡️ Ozgur Alaz - Instagram (Instagram’da günlük ilham hikayeleri paylaşıyorum
Ben Hiroyima'nın t-shirtine odaklandım. Tokyo'nun umumi tuvaletleri o kadar meşhur ki son zamanlarda, umumi tuvaletlere turlar düzenleniyor :)