İlhamdaşlarım herkese merhabalar,
Baharın ilk günlerinden ve sıcak bir İstanbul gününden herkese merhabalar. İtiraf edeyim, sabah, bu haftaki bülteni yazmak için masaya oturdum ama hiç yazacak bir şey bulamadım. Sonra, biraz yürüyüşe çıkıp insanlar arasına karışınca yazacak konularımı belirledim. Demek ki, bir eylemi yaptığın yer ve içinde bulunduğun çevre de benim örneğimde yazdığımı, sizin örneğinizde yapacağınız şeyleri etkiliyor.
Görme biçimleri karın doyurmuyor
ilhamdaşlarım, görme biçimlerine ne kadar önem verdiğimi, yaşamımızın görme biçimlerimiz ve meyillerimizle şekillendiğine inandığımı bilirler.
Hayal edelim, karşımızda kıpkırmızı bir elma var.
Ona, farklı açılardan görebiliriz, tedarik süreci üzerinden okuyabiliriz, besin değerleri üzerinden, elmanın tarihi üzerinden, elmanın toplumdaki yeri üzerinden, Adem’in yediği elma gibi simgesel yansımalarından görebiliriz.
Ancak, bu görme biçimlerinin hiç birisi tek başına karın doyurmuyor.
O elmayı yediğimiz zaman, o elma ile turta yaptığımızda, o elmayı eticaret sitemize koyduğumuzda, o elmanın resmini yaptığımızda veya elmayı farklı biçimlerde kullandığımızda aslında karnımız doyuyor.
Görme biçimlerinin bize gösterdiği en önemli şey, belki de eylem biçimleridir. Başka bir deyişle, görme biçimleri bize eylem biçimlerinin temelini hazırlıyor. Görmezsek, onu farklı açılardan anlamazsak, tabi ki eylem için yetersiz kalırız.
Eylem Pratikleri: Ben bu lale soğanı masası ile ne yapacağım?
Hadi bu açıdan, bir örneğimiz olsun. Burası Amsterdam’da bir market. Ve marketteki çiçek soğanları satın alabileceğiniz bir masa.
Pratiğimiz şu: Ben bu fotoğrafla, ben bu çiçek masası ile ne yapacağım?
Güzel haber şu: Bu pratiği yaptıkça, hem eylem biçimlerimiz genişleyecek. Hem de bu pratiği belki 10 farklı şeyde yaptığınızda size özel, sizin hayatınızdaki önceliklere uygun paternler ortaya çıkacak.
Sıralamaya başlayalım
Çiçek soğanı satın almak
Eve yeşillik katma kararı.
Bu soğanları kime hediye alabilirim?
Buradaki metni, siz dili kullanmasını “Grow your own seed” kendi reklamlarımda, kendi işlerimde kullanabilirim.
Fotoğraflayabilirim.
Hollanda’nın nasıl bir lale ülkesi olduğu hakkındaki yazımda kullanabilirim.
Marketlerin girişinde neden çiçekçi olduğunu araştırabilirim.
Dokunabilirim, koklayabilirim
Lale soğanı ambalajının üzerindeki gelecekte olacağı Lale fotoğrafı ile birlikte görebilirim. Ve bu bana umut verir.
Buradan oyun tasarlayabilirim. Yaşamımda ektiğim her tohum (metafor olarak) için, bir lale soğanı ekebilirim.
Lale soğanları üzerine bir konuşma başlatabilirim.
Çiçek seven arkadaşlarımla paylaşabilirim.
….
Bu pratikleri yaptıkça fırsatları görme, refleks gösterme ve yeni kararlar alma kaslarımızın kendiliğinden nasıl geliştiğine şaşıracaksınız.
Peki bunun bir formülü var mı? Biz şimdi ne yaptık? Nasıl böyle sıraladık
Bu sıralamaları yaptıkça, yüzlerce yeni eylem biçimi görsek de bunların temel yapılarının ortak olduğunu göreceğiz.
Burada iki çerçeve paylaşmak istiyorum.
Dönüştürme çerçevesi
Bizim örneğimizde, “soğanları alıp dikmek”, lale soğanı ile karşılaşmamızın direkt kullanımıdır. Bunun dışında, bir şeyi olduğu gibi kullanmanın dışında farklı şekillerde kullanmanın üç temel aşaması vardır.
As - Olarak kullanmak: İngilizce’deki “As” kelimesini bilirsiniz. Ondan ilham alarak “as” diyorum. Yani, o şeyi olduğu halde tutup farklı bir amaçla kullanmak. Örneğin lale soğanımızı, hediye olarak, bağlantı fırsatı olarak, evimi güzelleştirme ilhamı olarak kullanabilirim. Bu örneklerde lale soğanı hala aynı lale soğanıdır, ancak kullanım amacı farklıdır.
With - Yardımıyla: Bu yaklaşımda, “karşılaştığımız şey ile birlikte ben ne yapabilirim?” gözüyle bakıyoruz. Elma ile elmalı turta yapamazsınız. Ancak, elma, şeker, un, su ve fırınla elmalı turta yapabilirsiniz. Gördüğünüz şey, eylem fikrinizin bir parçasıdır.
Turn - Dönüştürmek: Bu yaklaşımdaysa, karşılaştığımız şeyi “başka bir şey olarak” değil, “başka bir şeyin kendisi olarak” veya “başka bir şeye dönüştürmek” olarak kullandım. Soğan masasının fotoğrafını çekmem ve onu bir yazı konusuna dönüştürmem bir dönüşüm sayılır mı?
Etki Çerçevesi
Etki çerçevesinde, “Ben bunu nasıl kullanacağım?” sorusunu farklı katmanlara yönlendiriyoruz
Örneğin;
Kişisel: “Kendi hayatımda nasıl kullanacağım?”
Zihinsel: Kendi zihinsel dünyamda nasıl kullanacağım?”
Çevremiz: Kendi çevremde nasıl kullanacağım?
Dünya: Dünyayı güzelleştirmek için nasıl kullanacağım?
Her bu katmanda, o şeyin kullanımı farklı bir anlam taşıyabilir.
Son olarak, buranın sonsuz bir dünya olduğunu hatırlatmak isterim. Örneğin “Ben bunu nasıl kullanacağım?” sorusunu “Biz nasıl kullanacağız?” şeklinde değiştirmek yanı öznesini şekilden şekile sokmak bile bir sürü alternatif yaratıyor.
Ve, en önemli verimlilik sorusu, “Ben bu şeyle ne yapacağım?”
Peki, sadece ota, lale soğanlarına vb. bakarak mı, kendimizi değiştireceğiz?
Bence en önemli verimlilik sorusu, “Bunu nasıl daha iyi yaparım?” “Bunu nasıl daha hızlı yaparım?” “Bunu nasıl daha verimli yaparım?” gibi sorular değildir. Lale soğanında yaptığımız gibi, “Ben bu işle ne yapacağım?” “Ben bu işi nasıl kullanacağım?” sorusudur.
Şimdi, yaptığınız şeyleri düşünün…
Takviminizi düşünün….
Ürettiklerinizi düşünün….
Onları bir elma gibi karşınıza alın.
Ben şimdi “bu elmayla ne yapacağım?” “Ben bu elmayı nasıl pratiğe dökeceğim?” “Bu elmayı neye dönüştüreceğim?” sorularını sorun.
Yaptığınız şeyleri, daha çok ve daha farklı şeylere dönüştürürseniz, o şeyi daha iyi ve daha hızlı yapma motivasyonunu da kendiliğinden bulacaksınız.
İlhamOlsun’da olduğunuz ve ilhamdaşım olduğunuz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle
✨ Bu yazıyı beğendiyseniz, ilhamolsun arşivinde, 100 farklı yazıda, 300’un üzerinden ilham var. Bağlantısal dünyanın getirdiği yeni fırsatları diğer zamansız yazılarla da keşfedin. Arşivi incelemek isterseniz
➡️ ilhamolsun
✨Linkedin’de markalara ilham serisinde, bu hafta, tüm iletişimciler için (hepimiz iletişimciyiz) çok değerli bir yazı yazdım. Şirketleri iletişimciler yönetsin dedim. Bu iddiamın gerisindeki güçler ve stratejileri paylaştım.
➡️ Linkedin’den okuyabilirsiniz.
✨Son olarak, instagram hikayelerde, her gün karşılaştığım ilhamları ve yeni fikirleri paylaşmaya devam ediyorum.
İlham arayışında bir yolcu olarak, hepinize en içten selamlarımı iletiyorum!
Her hafta bizlere hayata farklı bakış açıları sunduğu için Özgür'e teşekkürler.