Haftanın 3 ilhamı, 3 oyunu...
İlhamdaşlarım merhabalar. Haziran ayımız hepimize ilham dolu olsun. Bu hafta üç yeni ilhamımız var. Öğrendiklerimizle tombala oynuyor, farklı çevrelerden bakıyor ve terazimizin dengesini şaşırıyoruz.
Normallik terazimizin dengesini kaydıracağız.
Dün, vapurda, güzel İstanbul havasında karşı yakaya geçerken, karşı koltuğumda oturan, yaşlı bir çiftin birlikte güzel İstanbul’un tadını çıkarmaları, cilveleşmeleri, birbirlerine sevgisi ve elele tutuşmaları çok hoşuma gitti. Kendi kendime, “Aaaa, ne güzel bir örnek çift” dedim.
İnsan, neden, çevresindeki en yakın beş kişinin ortalamasıdır? Çünkü, hepimiz içimizde bir “normallik/uygunluk terazisi” taşıyoruz. Şimdiye kadar ki tüm karşılaşmalarımız, çevremizde gördüğümüz tüm davranışlar bu terazinin normalini belirliyor.
Yeni davranış değiştirmek neden zordur? Çünkü, terazimiz bizi eski normallere çekiyor. Eski normallerimize göre düşünüyor, tepki veriyor, insanları yargılıyoruz. Değişimin yolu, normallik terazimizi genişletmek. Bunun yolu da, olmak istediğimiz şeylerle ilgili, terazimize bolca gözlem/karşılaşma/deneyim ekleyip normal terazimizi hızla yeni normale doğru almak.
Tüm bunları biraraya getirirsek, “aaaa, ne güzel örnek bir çift” dediğim çift; benim çevremde gördüğüm çiftlerden, benim şimdiki gibi olmamı sağlayan çevremdeki beş çiftten farklı. Normallik terazisi, terazime böyle örnekler ekleye ekleye yeni normaline ilerleyecek.
Bu çifti farketmeyebilirdim, yadırgayabilirdim ya da “sevimli bir çift” deyip hayatıma geri dönebilirdim. Orada, bu deneyimleri, zihnimde pekiştirerek, normallik terazimi değiştirebileceğimi farkettim.
Hepimiz iyi bir eş, iyi bir öğretmen, iyi bir sevgili, iyi bir vatandaş, iyi bir sporcu olmaya çalışıyoruz. Bunun için çaba sarfediyor, olabildiğince okuyor ve öğreniyoruz. Tüm bunların ötesinde, olmak istediğimiz her neyse, o alanla ilgili, hayatın içinden “örnek insanları” “örnek davranışları” “örnek yanıtları” yakalayarak ve farkederek normallik terazimizi hızla genişletebiliriz.
Bilimsel olarak iddia edemem ama bu farkedişleri sadece 1 saniyelik “Aaaa örnek çift” diye etiketlemek bile bu değişim için yeterlidir.
Bu sürecin yan faydaları, insanları daha çok merak edeceğiz, iyi davranışları övebileceğiz, yaşamla daha çok bağlantı kurabileceğiz.
Bir de bu çevreden bakalım.
Sanat tarihinde, farklı tarzlarda eser üreten sanatçıların çalışma ortamları da birbirinden farklıdır. Klasik eserler üreten bir sanatçının çalışma yeri ile dışavurumcu bir sanatçının çalışma yerleri, ortam tercihleri, ışıkları, dağınıklıkları vb. tamamen farklıdır.
“Ortamları farklı olduğu için, sanatçıların eserleri farklıdır” demeyeceğim ama, “Ortam değiştikçe, duruş değiştikçe, sandalyen değiştikçe, müzik değiştikçe, eser de değişir.” bence.
Yaratıcılık için, “bir de bu açıdan bakalım” “Bir de şöyle düşünelim” deyip perspektifimizi genişletmeye çalışırız. Yaratıcılık için bir başka deyiş de “Bir de bu çevreden bakalım” “Bir de açık havada düşünelim.” “bir de yürürken bakalım” şeklinde bakış açısının değil, çevrenin değişimiyle yeniliklerin ortaya çıkarırmasıdır.
Bir açıdan da, işinizle(hayalinizle) ilgili, yalnızca yavaş yürüdüğünüzde, kalabalıkları izlerken, iş çıkışı metrobüste seyahat ederken veya doğada gelen fikirler vardır. Bu fikirleri aldınız mı?
Son olarak, sıkışıp kaldığımızda, çevre değiştirmek ilaç gibi de gelebilir. Çünkü, çevre değiştirmenin kendisi bir hareket. Ve bu hareket, tek başına bile, sıkışmışlık hissinin duvarlarını çatlatıyor.
Öğrendiklerimizle Tombala Oynayalım mı?
-12?
-21?
-Birinci çinko
Tombalayı öğrendiklerimizle deneyelim.
-Plastisite?
- Parkta bir yanı budanmış bir ağaç gördüm. Ağacın diğer dalı, daha gür şekilde dallanmış, yeşillenmiş.
-Belirsizliğe tolerans
-Vapura binerken cep telefonundaki QR kodu ile bileti okutmaya çalıştım. QR kodunu makinenin okuması biraz yavaş, ekran parlaklığından veya hizalamadan dolayı okuyamama problemleri olabiliyor. 2. saniye itibariyle panik(acaba ters gidecek mi?) duygusu hissettim. Okuduğum belirsizlikle tolerans kavramını hayatın içinde denemiş oldum.
ve tombala….
Öğrenmek demek, yeni bir bilgiyi kitaplığımıza dahil ederek değil, yeni bilgiyi yaşamımızla, deneyimlerimizle, duygularımızla, bizdeki mevcut diğer bilgilerle veya dünya görüşümüzle olabildiğince bağlamakla mümkün.
Yani, öğrenmek, bilgiyi içimize almak değil, bilgiyi ilişkilendirmek demek. Bu bakış açısıyla öğrendiklerimizi tekrar etmek (bence) bize çok az fayda sağlarken, öğrendiklerimizi yeni yeni yollarla ilişkilendirmek bize gerçek fayda sağlar.
İşte bunun bir yolu, öğrendiklerimizle tombala oynamak.
Nasıl peki.
Diyelim ki…
İngilizce öğreniyorsunuz ve bugün öğrendiğiniz 20 kelimeniz var. Bu kelimeler sizin tombala kartınız.
Veya yapay zeka konusunda uzmanlığınızı geliştiriyorsunuz. Elinizde 20 yapay zeka kavramı var.
Veya bir kitap okudunuz. Notlarınızı çıkardınız. Elinizde diyelim ki 20 bilgi var. Tüm bunlar sizin tombala kartınız.
Şimdi de, amacımız tombala kartınızla yaşamınızda tombala oynamak.
Mesela, ingilizce öğreniyorsanız, o 20 kelimeyi gün içinde kullanacak birer yer bulduysanız tombalanızı tamamlıyorsunuz.
Veya, sohbette, gözlem yaparken, yaşamınızın içinde, kavramlarınızın yaşamdaki yansımalarını görebiliyorsanız tombalanızı tamamlıyorsunuz.
Diğer veyaları size bırakıyorum.
Amacımız, öğrendiklerimizi farklı şekillerde dünyada görmek, öğrendiklerimizi harekete geçirmek ve öğrendiklerimizi yaşam deneyimimizle birleştirmek.
O halde öğrendiklerimizle tombala oynayalım mı?
Sizin tombalanız nasıl olurdu, bana yazın.
Haftanın Önerileri ve Diğer Paylaşımlarım
Kitap: Pançatantra, İş bankası Kültür yayınları: Henüz okumaktayım, ama çok sevdim. 2. yüzyıldan kalma, batı ve arap masallarının da kaynağı olan Hint masallarının ana metinlerinden birisi. Günümüz mitleri ve hikayelerinin temeli gibi. Öte yandan, bu kitap, zamanında devlet idaresi konusunda yazılmış (anlatılmış), Hint bilgeliğinin temelini oluşturan bir metin. Okuması masal formatında. Çok rahat ve yaşamda hep kalacak örnekler ve hikayeler var.
Terapist Marka Olmak + İşimizi Etkileşimler Üzerinden Görmek: Linkedin’deki bültenimde, terapi markası olmak ve yenilik yapmak üzerine iki ilham paylaştım. Linkedin’de de iş dünyasına yönelik paylaştığım ilhamları takip edebilirsiniz.
İtalya'nın bir köyü, yeni büyük hikayesini başlatmak için ne yapıyor: Bence, iş dünyasının yeni başarı yolu, karşılaşmaları arttırmak. Bakın, İtalya'da bir köy bu amaçla ne yapıyor.
Bölüm sonu canavarının büyümesi, bizi birbirimize yaklaştırır: Bakın, iki rakip denim markası, popüler kültürdeki hız ve büyüyen çevre sorunlarına karşı nasıl yakınlaşıyor ve hatta birleşiyor.
İyi mahalleli olarak işinizi büyütmek: Kadıköyde bir tekel bayisi üzerinden iyi mahalleri olmak. Ve kurumların ağlarıyla (bayi, çalışan ve diğer şeyler) hep birlikte neler yapabilecekleri üzerine ilham.
Ticimax Reklamı: Bu son zamanlarda gördüğüm en zeki reklam fikirlerinden bir tanesi.
Yorumlarınızla, fikirlerinizle bu ilhamı birlikte geliştirelim. Hepimize şimdiden ilhamOlsun!
İlhamOlsun’da olduğunuz için güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum.
Hafta içi paylaşımlarımı Instagram ve Linkedin’den takip edebilirsiniz.
Zamanınız ve ilhamdaşınız olarak kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle
Özgür
➡️ Ozgur Alaz - Instagram (Instagram’da günlük ilham hikayeleri paylaşıyorum
Çevremizdeki insanların davranışları, bizim "normallik terazimizi" belirleyerek kim olduğumuzu şekillendirir.