Hayallerimin yolunu yaşıyorum. Ya siz?
ilhamdaşlarım herkese merhabalar. Bu hafta dört yeni ilhamımız var. Hayatım boyunca yanımda taşıyacağım cümlelerle bu hafta ilhamolsun doldu. Yaşamınıza ve işlerinize ilhamolsun. Sevgilerimle. Özgür
Kendini geleceğe nasıl fırlattığın, geçmişini nasıl yorumladığını da değiştirir.
Geçen hafta DirenenAkademi’nin Özgürlük konulu oturumunda zihnimi en çok açan sözlerden birisiydi, Yıldız Silier’in Rousseau’nun özgürlük yaklaşımını açıklarken kurduğu cümle:
Kendini geleceğe nasıl fırlattığın, geçmişini nasıl yorumladığını da değiştirir.
Cümlenin kendisini çok özgürleştirici buldum. Kendimiz, bir sabit değil, kendi hakkımızdaki düşüncelerimiz, şimdiye kadar hayatı nasıl yaşadığımız belirli somut bir şey değil. Daha çok baktığın yere göre, kendini şimdiden sonraki adıma nasıl fırlattığına göre beliren ve renk değiştiren bir şey.
Bana “Sporcu musun?” diye sorsanız bu soruya 10 üzerinden 5 puan veririm. Ancak, yüzmeye giderken veya yüzme de bir turu tamamlamışken sorarsanız aynı soruya 7-8 derim belki.
Bu anın büyüsünü de ortaya çıkarıyor. Şimdi atacağım adım, şimdiki tavrın ve kendini geleceğe nasıl fırlattığın, kendini de değiştiriyor. Şimdiye ne büyük olanak veriyor değil mi?
Hayallerimin yolunu yaşıyorum.
Sevgili Çağrı’nın Merak Listesi, podcastinde, müzisyen Irmak Ayoğlu’nun bölümünü dinledim. Yine ömür boyu yanımda taşıyacağım bir söz söyledi.
Çağrı, hayallerle ilgili bir soru sorduğunda, Irmak, “Hayallerimin yolunu yaşıyorum” diye yanıt vererek başladı.
O anda, benim gözler: 🤩🤩🤩
Bu muhteşem bir zihinsel sıçrama.
Buradaki ilk basamak: Hayallerin vardır ve hayallerine ya ulaşmışsın ya ulaşamamışsındır. Burada her şeyi sabit olarak görürsün. Sabit zihniyet. Muhtemelen, ulaşamamış olduğunda kendini başarısız ve depresif hissedersin.
Buradaki ikinci basamak: Hayallerin vardır ve hayallerine ya ulaşmış ya da henüz ulaşamamışsındır. Buradaki “henüz”, kelimesi sabitliği reddeder. Seni çabaladıkça hayallerine hala ulaşabileceğini söyler. Ben daha çok bu basamakta hissederdim kendimi.
Buradaki üçüncü seviyede burası: Zihinsel sıçrama burası. Hayallerin vardır. Hayallerine ya ulaşmışsındır, ya da ulaşmamışsındır. Çok da önemli değil. Hayallerini, hayallere ulaşmak diye tanımlamazsın. Hayallerinin yolunda olmak da hayale dahildir. Acele etmezsin, oyun oynarsın, kendine güvenirsin.
Bakalım sizin gözlerde de 🤩🤩🤩 belirecek mi?
Dünyanın en değerli işleri, hayatına iş olarak başlamaz.
Bu hafta “Yeni dünyada, yeni iletişim; yeni iletişimde, yeni fırsatlar” başlıklı bir kuruma trendler sunum yaptım. Sunumdaki amacım, iletişimin gücüyle donanarak iş hayatında fırsatlar yaratma yolları üzerineydi.
Sunumdaki örneklerimden birisinde şunları anlattım.
Dünyanın en hayranlıkla bakılan, milyonlarca kullanıcısı olan çoğu oyun hayatlarına oyun olarak başlamıyor. Öncelikle sosyal medyada gördüğünüz reklamlar gibi başlıyor. Bu reklamlar başarılı olursa oyuna dönüşüyor. Önce, oyunun hayali videosunu ile sanki bir reklammış gibi oyunu test ediyorlar. Oyuna yeterince talep görürlerse, oyunu geliştirip piyasaya sunuyorlar.
Hatalı oyun (İnsanların sevmediği) tasarlamak hem çok maliyetli, hem de çok uzun zaman alıyor. Bu tarz video reklamlarıysa kolayca çerez gibi üretebilirsiniz ve insanların tepkisini ölçebilirsiniz.
Tweet’ten doğan işler, internette yazılan bir blog yazısından ve o yazıya inanılmaz talep gelmesiyle büyüyen onlarca iş hikayesi de var. Yaşam ve iş dünyası bir şekilde zar atmak gibi. Zarın yüksek gelmesini sağlayan stratejiler geliştirmek, yöntemler geliştirmek yaşamdaki başarı kısayolu (belki de tek yolu).
Bu fikri hayata geçirmek için, illa ki bir girişim kurmanıza gerek yok.
Yapacağımız işin veya hayallerimizin proje planını yapmadan önce,
Bu işin sıfırıncı adımını/fazını düşünelim. Sıfırıncı faz, yapacağınız işe pas atabilecek, size ucuz test imkanı sağlayacak adım/fazdır.
Sözgelimi
Hayalim, bir içerik/mesaj/blog yazısı olsaydı nasıl olurdu?
Hayalimin, basın bülteni olsaydı nasıl olurdu? (Amazon örneğini linkedin’de paylaştım)
Hayaline ulaşmak için destek olabilecek kişileri nasıl içeriklerle hayaline çekebilirsin?
gibi sorularla, hayalinize bir zemin kazandırabilirsiniz.
Dünyanın en iyi işini yapıyor olmak sizi dünyanın en iyisi yapmaz. Dünyanın en iyi işine en çok kişiyi dahil etmeniz sizi dünyanın en iyisi yapar.
Bence çok önemli bir değişim yaşıyoruz.
Şöyle ki,
(Yine örneklerim abartı ve basitleştirilmiş olacak)
Dünyanın en verimlisi olmak, dünyanın en iyi işini yapmak, dünyanın en iyi sunumunu hazırlamak veya ne yapıyorsak yapalım, mesela, sektörümüzce ödülle layık görülen işler yapmak bizi dünyanın en başarılısı yapmaz.
Gelin, bir örnekle birlikte bakalım.
Diyelim ki, Amerika’nın en başarılı yoğurt markalarından Hamdi Ulukaya’nın kurucusu olduğu Chobani’siniz. Chobani olarak, Amerika’da mülteci sorununa ilk ses çıkaran, çözüm üreten firmalardan birisiniz. Chobani olarak, bu alandaki en iyi uygulamayı yaptınız ve 200 mülteciye iş imkanı ve yaşama entegrasyon sağladınız. Başka bir deyişle, mülteci konuları alanındaki en iyi insan kaynakları uygulamasını yaptınız ve bunu yapmak sizi dünyanın en iyisi yapmıyor.
Ne sizi dünyanın en iyisi yapıyor?
Yine Chobani’ye bakalım. Chobani, 200 kişiye iş imkanı verip, mülteciler konusunda en iyi insan kaynakları uygulamasını yapınca orada durmadı. Ne yaptı. Tent diye bir çatı yarattı. Bu çatıda mültecilere iş ve yaşama entegrasyon imkanı verme becerisini tüm Amerikan kurumlarına yaydı. Her kuruma, bu konuda bir şeyler yapma, her kuruma birbirinden öğrenme ve her kuruma birlikte etki yaratma fırsatı verdi. Chobani tek başına en fazla 200 kişiye iş imkanı verebilirken, Tent çatısı altında 600’den fazla kurum var. Hep birlikte, onbinlerce mülteciye iş ve yaşama entegrasyon fırsatı verdi.
Yeni değişim noktası burası.
Yeni dünyada en iyi olmak yeterli değil.
Yeni dünyada iyi bir modele, herkesi dahil etmek önemli.
Yeni dünyada, iş yapana değil;
Yeni dünyada akım yaratan, akımı büyütene alan var.
En iyisi olmak ve en iyi uygulamayı yapanın peşinde olmayın.
Rotanızı akım yaratma kırın.
Bu ilhamdan yola çıkarak, Türkiye’de pazarlama alanında ödüllendirmeler yapan tanıdığım Mediacat ve Pelin Özkan’a; Marketing Türkiye ve Günseli Özen’e ve Pazarlamasyon ile Necip Murat’a, Webrazzi ile Arda Kutsal’a da selam verelim.
Bu yeni dünyada, en iyileri ödüllendirmek yerine/yanında, en çok paydaşı dahil eden, en fırtınalı akımı yaratanlar da ödüllendirilmeli. Bu konuda bakalım bir dönüşüm olacak mı?
Bu haftaki bazı diğer paylaşımlarım
AI’ın iş modelleri: Linkedin’de yeni bir seri yapmak istiyorum. Bugünün iş modelleri, AI ile nasıl bir dönüşüme uğradığını örneklerle ve ana fikir ile paylaşmak istiyorum. Bu ilk paylaşımı oldu.
Markanız için absürd bahaneler yaratmak. Lokmacılardan ders.
“Gıda size diğer herşeyi satmanın zeminini hazırlar” Ticaret ile ilgilenen herkese İş bankası kültür yayınlarından çıkan Amazon kitabını tavsiye ederim.
Yarının başarılı şirketlerinde hangi role yer açılacak?
Yorumlarınızla, fikirlerinizle bu ilhamı birlikte geliştirelim. Hepimize şimdiden ilhamOlsun!
İlhamOlsun’da olduğunuz için güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum.
Hafta içi paylaşımlarımı Instagram ve Linkedin’den takip edebilirsiniz.
Zamanınız ve ilhamdaşınız olarak kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle
Özgür
➡️ Ozgur Alaz - Instagram (Instagram’da günlük ilham hikayeleri paylaşıyorum
ilham verici düşüncelerin için teşekkürler Özgür
Güzel ilhamların için teşekkürler