Bir nesneyi onar. Onarma sürecinde ruhunun içindeki bir şeyi de onarıyorsun.
Herkese güzel bir gün diliyorum, bugünkü ilhamımız, yine yaptığımız herşey üzerine öyle ki, bazen topladığımız yatak üzerine bazen de yıkadığımız bulaşıklar üzerine bile.
Taslaktan kalan bir yazımla, Bozcaada'dan, geçtiğimiz haftadan bu sefer sesleniyorum sizlere. Şimdiden ilham olsun!
Bozcaada’daki son günümden herkese güneşli ve parlak bir gün diliyorum. Bugün üç resim hayali ile başlayacağız.
İlk resim: Yeni ve bilinmedik bir yerde, şehirde, siz, meraklı gözlerle bakınıyorsunuz.
İkinci resim: Bir bitkinin, yeni filizlenen kökünün ucu olduğunuzu hayal edin. Su veya mineral olabilecek yere doğru kendinizi geriyorsunuz, uzanıyorsunuz ve yeni topraklara erişiyorsunuz.
Üçüncü resim: Bir nöron hücresinin ucu(sinapsi) olduğunuzu düşünün. Yeni bir bağlantı sağlamak için, sağa sola bakınıyorsunuz, sınırlarınızı zorluyorsunuz, çekirdeğinizden hiç olmadığı kadar uzanıyorsunuz.
Bu üç resmin bir ortak noktası, farklı boyutlarda da olsa, seyahat ve keşif. Seyahat ve keşif kafası, her zaman yeni yerler keşfetmek anlamına gelmese de, bir boyutta yaşamın devamlılığını sağlıyor. Seyahat ve keşif kafası aslında seyahatlerimizden fazlasıdır. Mesela, projelerinizde öğrenmeniz, yapmanız gereken yeni şeyler için, bir nevi, yeni topraklarda seyahat ve keşif kafasındasınızdır.
Bir nesneyi onar. Onarma sürecinde ruhunun içindeki bir şeyi de onarıyorsun.
⛰ Nereden bu ilham? (Yeni ilhamlar da, oralarda bekliyor bizi)
Şimdi de sizi güzel bir seyahat hayaline alayım. Gideceğimiz rotayla ilgili gezilecekler listeleri yaparız, yorumları okuruz, neleri deneyimleyeceğimizi, neleri tadacağımızı belirlemeye çalışırız, arkadaşlarımıza sorarız, bazen de kendimizi onların planlarına bırakırız. Tüm bunlar, “bir deneyim olarak seyahat” kavramının bir parçası. Buna ben de bayılırım.
Seyahatlerimiz, aynı zamanda da zihinsel bir yolculuk. O diyarın, o yerin; kültürünü, bakış açısını, bilgeliğini kendimize katmamız için fırsat. Bunun için seyahatlerimizi, deneyim olarak planlamanın yanında zihinsel yolculuk olarak da doldurmaya önem veriyorum. Size fikir vermesi için birkaç örnek vereyim, siz çoğaltın:
• Gideceğim yerin atasözlerine bakmak
• Oralı yazarlar, bilim insanları veya tarihi kişiliklere bakmak. Onların yaşamlarından veya sözlerinden feyz almak
• O kültürün alışkanlıklarına, ritüellerini araştırmak
• Teması orada geçen kitapları okumak, filmleri izlemek.
• Orada doğmuş startupları, markalar incelemek (bu benim mesleki bakış açım. Sizlerin de olabilir)
• Orada bir kitap satın almak. O kitabı oradaymış gibi okumak veya zamanım olursa oradayken okumak.
Bugün ki ilhamımız, bu son maddeden. Bozcaada’nın sevimli kitapçısında, beklentisiz satın alıp okuduğum Yoko Ono’nun Meşe palamudu kitabındaki bir sayfadan.
✨İlhamımız
Kitabın bir sayfasında, Yoko Ono, diyor ki:
Bir nesneyi onar. Onarma sürecinde ruhunun içindeki bir şeyi de onarıyorsun. Kendi hayatında ya da dünyadaki bir “çatlağı” düşün. Nesneyi onarırken onun da iyileşmesini iste.
Onarmak, aslında ruhunu onarmak.
Yaptığın şey ne, aslında yaptığın şey ne?
Yaptığın şeyin, aslını bilerek yapsan,
Yaptığın herşey bir terapi gibi olsa,
Yaptığın sıradan şeylerde kendini görsen,
Bakalım hayatında neler değişecek.
Söylediği 5 Şey… Sizce başka neler neler olabilir?
• Yaptığın şeyde sen varsın, kendini gör.
• Amaç sahibi olmak değil, amacı yaşayan insan olmak
• Sadece yatak toplamak üzerine 10 cilt kitap yazılabilir.
• Küçük anlar
• Sizce beşinci şey ne olmalı? Instagram veya Email üzerinden paylaştığınız yorumları, bir sonraki gün, burada paylaşıyoruz.
❔Bizlere Son Bir Soru?
Hayatınızdaki üç basit eylemi düşünün. Mesela, ellerinizi yıkamak, kapıdan içeri girmek, yemekten bir lokma almak.
Bu seçtiğiniz anları, Yoko Ono’nun anlatısıyla ifade ederseniz nasıl olurdu? Hadi, düşünün, paylaşın, hatırladıkça da bu yazıyı hatırlayın.
Hepimize bol bol ilham olsun 👋