Yaratıcılıkta, fikirler biraraya nasıl nasıl gelir?
Bugün yaratıcılığa bakış biçimimi değiştiren; umuyorum ki, hepimizin de penceresini genişletecek bir ilhamımız ve bir egzersizimiz var.
Hepiniz hoşgeldiniz, şimdiden ilham olsun hepimize!
Zannederdim ki, yaratıcılık; iki farklı şeyi veya iki farklı fikri bir araya getirmekle oluyor.
***
Yaratıcılığı da zihnimde böyle tanımlardım: Birbiriyle ilgisiz gibi görünen iki şeyin anlamlı şekilde bir araya getirilmesi.
Belki yine doğru.
Ancak çok eksik...
Çok çok çok eksikmiş...
Yeni yeni anlıyorum.
***
Yaratıcılık iki farklı şeyin bir araya gelmesiyle oluşuyor.
Tamam
Ama o iki farklı şey, bir bütün olarak bir araya gelmek zorunda değil.
Şeyler de, binlerce alt fikirden oluşuyor.
Bir şeyin, bir özelliği, fikri veya yapısı ile başka bir şeyin, başka bir özelliği, fikri veya yapısı bir araya geldiğinde de yaratıcılık oluyor.
Evet, yaratıcılık şeyleri bir araya getirmek.
Ama o şeyleri, bütün, tek bir şey veya komple bir araya getirmek olarak düşünmemek lazım.
***
Örneğin, şu an masamda bir kitap ve bir vitamin habı kutusu var.
Yaratıcılık, illa vitamin habını ve kitabı bir bütün olarak bir araya getirmek değil.
Vitamin habı; içeriğiyle, paketiyle, satılma yeriyle, tüketilme biçimiyle, hissettirdikleriyle... binlerce alt fikirden oluşur.
Keza, kitap da öyle; sayfaları vardır, yazarı, önsözü, kitapların yarım bırakılması, kapağına göre seçilmesi ve daha bir dolu şey...
Yaratıcılık, vitamini oluşturan bu alt fikirler ile kitabı oluşturan bu alt fikirlerin birleşimi ile mümkün.
***
Mümkün. Ama gerçekten mümkün olması için bir şey daha gerekli. Vitamini aslında, vitamin olarak değil; vitamini oluşturan alt fikirlerle birlikte vitamin olarak görebilmekle mümkünlüğü yaratıyoruz.
***
Karmaşık mı geldi? Devam edin. Hiç zor değil, basit egzersizimiz birazdan geliyor.
***
Sevgili dostum Yüce Zerey, birkaç gün önce bir instagram içeriği paylaştı. Bu içerikte, bitkiler ile gündelik ilişkilerimiz arasında bir ortaklık paylaştı. Farklı metaforlarla, ilişkileri, bitkiler üzerinden açıkladı. Devam etmeden önce içeriğe bakmak isterseniz...
İşte bize lazım olan ve bunu zihinsel bir refleks haline dönüştürmemiz gereken şey burada.
İşte bize lazım olan ve bunu zihinsel bir refleks haline dönüştürmemiz gereken şey burada.
Yani,
Yüce, bitkilere bakıyor, bitkilerin hayatından, bakımından, gelişiminden ve daha bir dolu farklı bağlam üzerinden ilişkilerimiz üzerine köprüler kuruyor.
Bitkileri duyumsuyor.
Bitkilerin, bağlantılarını görüyor
Bitkileri, onu oluşturan alt bağlamlarla birlikte görüyor.
***
Bunu biz de yapalım. Hem de her gün.
Her gün bir şey seçsek, ve onu duyumsasak, alt bağlamları ile ilişki kursak...
Belki çayımızı içerken, kahvemizi içerken...
Yürürken...
ya da dinlenirken...
Bir süre sonra, dünya görüşümüz 4K’ya yazılım güncellemesi yapacağına inanıyorum.
Yan faydası olarak anlatımımız iyileşecek, hayata daha mutlu bakacağız.
***
Ben varım!
Kendimize bir nesne, bir şey seçeceğiz. O şey üzerinden, o şeyin metaforları üzerinden, bizim için önemli olan başka birşeyi anlatacağız.
İlk gün kendime “ayakkabı” seçtim. Instagram’da duyumsamalarımı ve bu konuyla ilgili ek notlarımı paylaşacağım.
Sizin seçiminiz nedir?
Hadi...