Öğrenme yolculuklarımızı kültür ile köklendirmek
Bülent Ortaçgil, 50. sanat yılı için hazırladığı albümde, sözleri, şimdiye kadar yazdığı 50 şarkı isimlerinden oluşan, elli isimli yeni bir şarkı yarattı. Şarkının sözleri, tamamen, Bülent Ortaçgil’in şimdiye kadar yazdığı şarkıların isimlerinden. Pazar ilhamımız 50 isimli bu güzel şarkıdan olsun.
Pazar ilhamımıza hepiniz hoşgeldiniz, şimdiden ilham olsun!
Haftasonu, notlarımı düzenlerken, “Eylemleri okuma biçimi” üzerine, bildiklerimden oluşan bir zihin haritası hazırladım. “Eylem” derken, mesela, Çin’in başkanlık için 2 dönem seçilebilme kısıtının kaldırılması gibi makro eylemlerden; müzakere halindeyken size bir soru sorulması gibi mikro bir eyleme kadar tüm genişliklerde eylemleri okuyabilmek için ortak prensipler aradım. Bülent Ortaçgil’in şarkısının hikayesi de aklımda olduğu için, “Mindmapteki başlıkları ufak dokunuşlarla bir araya getirsem ne olur?” diye düşündüm ve aşağıdaki metin (şiirimsi) ortaya çıktı... Hoşuma gitti 🙂
***
Her eylemin bir mesaj taşır...
Kendine, onu, buna, herkese
Her eylemin bir oy kullanır...
Değerlerine, hayallerine, kültüre
Her eylem bazen puzzle’ın parçası;
Genelde bir sürecin başı veya devamı.
Her eylemin, eylem olmasıyla anlattığı sessiz bir hikaye var.
Olma biçimiyle, oluşturan şeylerle ve çevresiyle ilgili.
Her eylemin bir etkisi var...
Kendine, onu, buna, herkese
Yarattığı çatışmayla, etkiyle ve yaktığı diğer eylemlerle.
Her eylem, bir evren olur, taşıdıklarıyla.
***
Bülent Ortaçgil’den ilhamımız burada başlıyor.
Öğrenmek, bir nevi kök salmak.
Ancak, hep aynı şekilde, hep aynı yöntemle, hep aynı kanalla olduğu zaman, öğrenme...
Yani, hep aynı yapıda, hep aynı yerde ve tek tip köklerimiz olduğunda
Yine de dayanıksız oluruz, öğrendiklerimiz.
Köklerimize renk katsak, farklı biçim ve şekiller katsak?
Sözgelimi...
***
Öğrendiklerimizi; resim, karikatür, mim, infografik, fotoğraf, şiir, şarkı, film, film karakteri, coğrafya veya dans olarak ifade etsek...
***
Resim, karikatür, mim, infografik, fotoğraf, şiir, şarkı, film, film karakteri, coğrafya veya dans aracılığıyla öğrensek...
***
Resimlerden, karikatürlerden, mimlerden, infografiklerden, fotoğraflardan, şiirlerden, şarkılardan, filmlerden, film karakterinden , coğrafyadan veya danstan öğrendiklerimizi görsek...
***
Einstein, “bir konuyu beş yaşındaki çocuğa anlatamıyorsan, siz de yeterince anlamamışsınız” der. Resimlerle, karikatürlerle, mimlerle, infografiklerle, fotoğraflarla, şiirlerle, şarkılarla, filmlerle, film karakteriyle, coğrafyayla veya dansla, öğrenmelerimizi, hem içimizdeki çocuğa, hem de herkese daha iyi anlatabilir miyiz?
***
Mesela;
İşiniz sosyal medya ise, “Sosyal medyanın geleceği” üzerine bir sunum değil de “Sosyal medyanın geleceği Spotify çalma listesi” hazırlasanız nasıl olurdu? Nelerden oluşurdu? Şarkılar nasıl hikayeler anlatırdı? Neyi temsil ederlerdi?
Sosyal medyada bir dolu mim görüyoruz. Bunları kendinize, işinize, alanınıza çevirme refleksi geliştirseniz nasıl olurdu? Yazılımcıların yaptığı gibi.
Okuduğunuz ve paylaştığınız için teşekkür ederim.
Hepimize ilham olsun
Sevgiler