Yanınıza Hangi Gücünüzü Alacaksınız? Hangi Bilgeliği Taşıyacaksınız…
Sevgili ilhamdaşlarım
Herkese iyi pazarlar ve bol ilhamlar diliyorum. Bugün sizlerle, bu hafta hayatıma kattığım iki ilhamı paylaşıyorum. İlkinde, yine yaptığınız herşeyde daha güçlü ve daha dirayetli olmamızı sağlayacak bir soru, bir başlangıç ritueli var. İkincisi de bir güzel haber. Çünkü, yapmakta olduğumuz ve öğrenmek istediğimiz o zor şeyde, o karmaşık konuda aslında düşündüğümüzden daha iyi olduğumuzu sizlerle paylaşacağım.
***
Şimdiden ilham olsun hepimize
Sevgiler
Yanınıza Hangi Gücünüzü Alacaksınız? Hangi Bilgeliği Taşıyacaksınız…
Uzun süre, hayatı ben ve doldurmak gereken bilgelik (bilgi, beceri) havuzları olarak gördüm. Yaptığım herşeyden bir şey öğrenme ve herşeyi bir gelişim fırsatı olarak görme yaklaşımını benimsedim.
***
Şimdi, biraz daha şu kafadayım.
***
Doldurduğum her bilgelik (bilgilerim, becerilerim, güçlerim), şimdi yaptığım şeylerde bana güç versin. Bilgilerimle, modellerimle, güçlerimle, şimdi yaptığımı ve şimdi yaşadığım deneyimi güçlendireyim ve iyileştireyim.
***
Yani,
ilham olsun'un eski okuyucuları önceki bültenlerden hatırlayacaklar.
***
Yaptığım her şeye: “Bu neyin antremanı(neyin, hangi yeteneğin, hangi beceriyi geliştirme fırsatı) diye sormak yerine/yanında
Yaptığım her şeye: “Bu deneyimimde yanıma hangi yeteneklerimi, becerilerimi ve güçlerimi alacağım” diye sormak.
***
Ne de olsa, Napolyon, bir zamanlar dediği gibi “Savaşta ihtiyacın olan en önemli şey bazen sadece hatırlamaktır.” Benzer şekilde, hayatımızdaki deneyimlerde, yaptığımız her şeyde, ihtiyacımız olan, bazen sadece hatırlamaktır. Her eylemde, yanımıza hangi prensipleri, hangi değerleri alacağımızı hatırlamak.
***
Maria Sharapova’nın biyografisi okumuştum. Maria, en zorlandığı anlarda, kendi kendine “disiplin” dermiş. Sharapova markalı spor kıyafetlerinde de, hatırlatıcı olarak “disiplin” yazarmış. Yani, Sharapova, zorlandığı anlarda, yanına disiplin değerini alıyor.
***
Bu hatırlatma, değerleri yanına alma duyumsaması, bilimsel olarak da tahmin ettiğinizden çok daha etkili. İkna biliminin gurusu Robert Cialdini’nin “İknaya Açılan Kapı” kitabında tamamen bu prensiplerden bahseder.
***
Öyleyse, yaptığımız herşeye başlarken, bir milli takım antrenörünün, takımına oyuncu şeçmesi gibi bir duyguyla, o eylem sırasında hangi supergüçlerinizi (prensiplerinizi, değerlerinizi, mücadelenizi, becerinizi, merakınızı) yanınıza alacağınızı seçin.
Bayağı iyisin, çok iyisin!!
Çağdaş dans eğitimine katılıyorum. Şimdiye kadar dans konusuyla ilk tanışmam. Hareketlerime ve vücudumun hareketlerini nasıl yönlendireceğim kafamı karıştırıyor. Hareketlerin akışını ezberleyemiyorum. Ve doğal olarak, kendi kendime, “ben zaten bu işi, vücudumu daha iyi tanımak için yaptım, ben zaten dans etmeyeceğim ki…” gibi şeyler derken buldum. Bu konuda mağduru oynamış oldum.
***
Geçen hafta okuduğum, Aklınızı Çeldirmeyin kitabında şöyle bir insan yanılgısını okudum. Hepimiz, kendimizi değerlendirirken daha iyimser olmaya meyilliyiz. Örneğin insanlara, “ne kadar iyi otomobil kullanıyorsun?” gibi bir soru sorduğunuz zaman, hemen herkes, kendisini ortalamadan daha iyi değerlendirirler. Ancak, herkesin ortalamadan yüksek olması matematiksel olarak mümkün değildir. Araştırmanın bundan sonrasını da ilk defa okudum. Aynı şekilde, insanlara daha kompleks yetenekleri sorduğunuz zaman, sözgelimi, “Sihirbazlık” gibi, bu sefer de tam tersi olarak insanlar genelde kendilerini ortalamadan daha düşük değerlendiriyorlar. Yine aynı şekilde herkesin ortalamadan düşük olması mümkün değil.
***
İşte dedim. Sihirbazlık benim dansım. Dansta da, sihirbazlık gibi ben, kendimi olduğumdan daha düşük değerlendiriyorum. Bu da benim cesaretimi ve deneme isteğimi kırıyor. Bu alanda, en iyi olanların bile tereddütleri ve hataları varsa ve bunun olması çok normalse, benim, danstaki hatalarım oldukça normal değil mi?
***
Kendimi olduğumdan daha düşük değerlendirdiğimi gördüm dans konusunda. Bunun aynı şekilde çok insani olduğunu da biliyorum. Gerçekte düşündüğüm kadar kötü olmadığımı bilmek ve farkına varmak, son dersimiz öncesi bana bir rahatlık getirdi. Kendi kendini gerçekleştiren kehanet gibi akışlara alışmaya başladım.
***
Araştırmadaki sihirbazlık, benim dansım oldu.
Benim dansım sizin neyiniz?
Siz hangi karmaşık konuda kendinizi olduğunuzdan daha düşük değerlendiriyorsunuz ve bu yüzden deneme isteğiniz ve cesaretiniz azalıyor?
Okuduğunuz ve paylaştığınız için teşekkür ederim.
Hepimize ilham olsun
Sevgiler