Haftanın 4 Yeni ilhamı: Yaşam 3.0 - Kavramlar Mutfağı, Esneklik ve Elimdeki Bu Bilgiyle Ne Yapacağım Üzerine.
İlhamOlsun!’un yeni bülteninden herkese merhabalar,
Bu hafta Pazar yerine Cuma gününden buluşuyoruz, çünkü haftasonu Tiflis’te olacağım. İlk defa göreceğim şehirden, kültürden, insanlardan, oradaki kendimden, doğasından, akışından ve karşılaşabileceğim şeylerle ilgili şimdiden heyecanlıyım. Seyahatlerimde gördüklerimi, Instagram hikayele kısmında paylaşacağım. https://www.instagram.com/ozguralaz/
Bu hafta kısa kısa, benim hayatımda hep hatırlayacağım ve içselleştirmeye çalışacağım dört ilhamı paylaşıyorum.
Şimdiden ilham olsun hepimize.
web1.0, web2.0, web3.0’dan yaşam1.0, yaşam2.0, yaşam3.0
Web 1.0 Gazete sitesi gibi. Size bir şey söylüyor. Dinliyorsunuz.
Web 2.0: Facebook gibi etkileşim halindesiniz. Sohbet ediyorsunuz.
Web 3.0: Metaverse gibi. Parçasısınız. İçinde yaşıyorsunuz.
Geçen hafta ilk kez dişimi fırçalarken duyumsadığım bir histen yola çıkarak.
Yaşam 1.0: Bir işi yapmak. Bir eylemin yürütücüsü olmak. Makine gibi.
Yaşam 2.0: Bir işi hissederek yapmak. Bir eylemi yaparken duyguların, sevinçlerin, kararlılıklarla birlikte yaşa.
Yaşam 3.0: Bir işi yapman, o hissin kendisi olması. Sözgelimi sevinç, eylemin çıktısı değil, eylemin kendisi.
***
Yaşam3.0, yaptığın herşeyin sen olması.
Yaşam3.0, attığın her adım, aldığın her nefes, her işin ve her eylemin sensin. İçinde senin tüm dünyan var.
Yaşam3.0, eylemlerinin, üstüste gelerek seni, sen yapması değil sadece; her eyleminde kendini görmen, kendin olman, her eyleminin sen olması…
***
Biraz düşünelim. Birlikte düşünelim. düşüncelerinizi merak ediyorum.
Kavramlar Mutfağı Kuralım mı?
Bir adamın ipekten, paha biçilmez bir halısı var. Zor durumda kalıyor ve halısını satmak istiyor. Zengin bir tüccara gidince, tüccar adama soruyor, “Peki, Bu halı için ne istiyorsun?”, adam, halısının değerini biliyor ve “100 altın” diyor. Tüccar hemencecik altını verip halıyı alıyor. Sonra, adama, “Sen bilmez misin ki, bu ipek halı en az 3000 altın eder, sen neden 100 altına sattın?” diye sorar. Adam da, “Ben 100 altından fazlasını bilmem ki” diye yanıt verir. Hayatımızdaki kavramların sınırlılığı hayatımızın sınırlılığını belirliyor. (Bu hikayeyi Anooshirvan Miandji’den dinlemiştim, bu vesileyle kendisini Twitter’dan takip etmenizi tavsiye ederim.)
Bu sınırlılık sadece halısını satmak isteyen adamda yok. Sende, bende, hepimizde var. İşini globale açmayı düşünmemiş adamda var, başka şubesi olmayan işletmecide var, otomasyona birkaç saniyede yaptırabileceğin iş üzerine günler harcadığın günlerde var, paranın yarısını boşa harcadığın ama hangi yarısını boşa harcadığını bilmediğin olaylarda var.
Geçen hafta, sevgili dostum Uğur Şeker ile buluşmamızda bu hikaye aklıma geldi. Uğur, teknolojinin farklı alanlarında üzerinde çalıştığı projeleri anlatırken, benim aşina olmadığım birkaç farklı kısaltma kullandı. Kavram zenginliğine sahip olmamak, 100 altından fazlasını bilmeyen adam gibi hissettirdi.
Şimdi, Mutfak nereden çıktı? Ben, şimdilerde 80 yaşında olan, zihni genç, yeni dünyayı muazzam anlayan, paylaşan ve birleştiren Tınaz Titiz’i çok beğeniyorum. Tınaz Titiz’in kavram mutfağı isimli bir projesi var. (Projenin aktifliğine, tasarımına vb.takılmayın. Sadece fikrine odaklanlım) Düşünce zenginliği yaratmak için ve bunu ortak bir zekayla yapmak için kavrammutfaği isimli platformu hazırladı. Burada farklı alanlarda kavramlar ve bunların açıklamaları var.
Yine, Dünyanın en büyük işletme danışmanlık şirketlerinden Gartner’ın websitesinde bir kavram kütüphanesi var.
***
Bizim neden olmasın?
***
Burada sizi heyecanlandırmak istediğim nokta, kavram zenginliğimiz, hayatımızı zenginleştirir. Bilmediğimiz kavramlara heyecanla bakarak nasıl hayatımıza katabiliriz?
Hareket Esnekliği
Sabah saatleri, güneş yeni doğmak üzere, hava buz gibi.
Bolu’nun sonabaharında, milli parklarda…
Gün boyu ormanda, şahane bir doğa yürüyüşünün tadını çıkaracaksınız.
Neyse ki, sizi sıcak tutacak iki seçeneğiniz var.
***
ilki, vücut ısınızı 10 derece arttıracak bir Polar montunuz var.
İkincisi, vücut ısınızı 3er derece arttıran uzun kollu ince kazağınız var.
***
Hangisini seçersiniz?
Hava çok soğuk üzerime bir kalın mont geçireyim mi?
Yoksa, hava çok soğuk üzerime üç tane şeyi lahana gibi giyeyim mi?
***
Lahana gibi giyinmek sizin için daha iyi olabilir.
Çünkü, size daha çok hareket esnekliği sağlayacak.
Şimdi çok soğuk ama güneş yükseldikçe hava ısınacak. Kalın polar mont bu sefer konforsuz ve sıcak olmaya başlayacak. Lahana tarzı giyimdeyse, hava ısındıkça, üzerinizdekileri teker teker çıkarma ve her yeni hava koşuluna adapte olma şansınız var.
Geçen hafta, Bolu’da doğa yürüyüşünde böyle bir konu sözkonusuydu.
Yapmış olduğunuz tercih, size sunduğu yeni hareket olanaklı kadar değerlidir.
Satrançta, savaşta ve tedarik güvenliğinde; satranç oyuncularının, komutanların ve lojistikçilerin kazanma reçetesidir.
Tercihlerimize ve kararlarımıza bir de bize sunduğu adapte olabilme kabiliyetiyle görelim.
Elimdeki Bu Bilgiyle Ne Yapacağım Ben?
Tabi ki
Kullanacaksın.
Kullanmazsan bilginin ne anlamı var ki?
Şimdi, karşına bir sandalye çek...
ve o bilgiyi karşına oturt...
Hepimizin ortak olması için, diyelim ki, “Mutlu olmanın yolları” diye bir bilgi olsun karşımızdaki sandalyedeki bilgi. “Nasıl menemen yapılır?” bilgisi de olabilirdi.
-Evet. Şimdi ben seni ne yapacağım?
-Sen diyebilir miyim sana?
- Evet
Senin perspektifinden bakabilirim?
Seni bir şeye katabilirim?
Senin aracılığınla bir bilgiye ulaşabilirim?
Seninle uyumsuz başka şeyleri bulabilirim?
Diğer şeyleri seninle uyumlu hale getirebilirim?
Seni harekete geçirebilirim?
Senin içindeki yanlışları, uyumsuzları bulabilirim?
Senin gibi bilgiler bir araya gelerek bir felsefe, bir yöntem oluşturabilir?
…
Bu sohbet, bence, herkesin kendi seniyle yapması gereken bir sohbet.
Bu haftaki ilhamlarımızı sonuna kadar okuduğunuz, düşündüğünüz ve zenginleştirdiğiniz için teşekkür ederim.
İlham Olsun!
Özgür
https://www.instagram.com/ozguralaz/