“Kimileri yağmuru🌧 hisseder” Peki ama bizim yağmurumuz nedir?
İlham olsun’un yeni bölümüne hoşgeldiniz.
Bu satırları Bozcaada yolunda, zaman zaman telefonun sesli yazdırma özelliğiyle, zaman zaman telefonun klavyesinden yazarak paylaşıyorum. Telefonun sesli yazdırma (dictation) özelliği uzun zamandır bildiğim ama notlarımı almak için nadiren kullandığım bir özellikti. Sevgili dostum, Hakan Akben’den aldığım feyzle, çok daha sık kullanır oldum. Günlük rutininizde, bu özelliği kullanmak yoksa, denemenizi tavsiye ederek başlayalım.
“Kimileri yağmuru🌧 hisseder” Peki ama bizim yağmurumuz nedir?
⛰ Nereden bu ilham? (Yeni ilhamlar da, oralarda bekliyor bizi)
Bugün, Bozcaada yolcusuyum. Evden çıkmam ile otele yerleşmem yaklaşık 10 saat sürecek. Yol için kendime yolluklar hazırladım. Zaman zaman, Martin Eden romanının çizgi romanı elimde, ara ara İlker Altungök’ün karikatürlerine gülümsüyorum, bazı bazı podcastler dinliyorum ve bir de Netflix’ten izlemek için indirdiğim filmler bekliyor tabi. Hem yolculuğun güzelliği, hem havadan hem de yolluklarımla güzel bir yolculuk oluyor. Bugünkü, ilhamımızın kaynağı da bu yolluklardan bir an.
Dinlediğim, “Değer yaratmanın formülü” podcastiyle, yaratıcı drama uzmanı Erdem Erem ile tanışıyorum ve notlar alarak çok bilgilendirici bir bölüm dinliyorum. Kendisinin bir de, “böcük ilacı” isminde podcasti varmış. İsmine bayıldım. Hani deriz ya, “zihnimizdeki buglar”, işte böcük ilacı, o bugların, ege ağzıyla ilacı niyetine bir yayın. Birkaç bölüm de bu neşeli podcasti dinledim. Podcastten başladığım bir söz bugünkü ilhamımız.
✨İlhamımız
Bob Dylan’ın bu sözünü eminim onlarca kez duymuşsunuzdur: “Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır.” Bu sözü her duyduğumda, aklımda, hafif neşeyle, singing in the rain filmindeki yağmurda dans eden insan sahnesi canlanıyor. Bu sefer, bir nevi, ben de bu sözü hissetmiş oldum galiba. Devam etmeden önce, izlemenizi istediğim bir TED videosu var. Belki binden fazla TED videosu izlemişimdir, içlerinden ezbere anlatacağım anlardan birisine sahip bir video.
Jill Taylor, bir beyin cerrahı ve beyin kanaması üzerine çalışıyor. Bir gün, eve gelince, başında sert bir ağrı hissediyor, beyin kanaması geçirmekte olduğunu anlıyor. (Bu kısmı biraz şakayla karışık ama) içinden: “aaa, yaşasın, ben beyin kanaması geçiriyorum. Araştırmakta olduğum beyin kanamasının nasıl olduğu, hastalara ne hissettirdiğini, nasıl başladığını, nasıl geliştiğini birebir ilk elden yaşıyorum.” diyor. Beyin kanaması geçirirken bile meraklı bakışla beyin kanamasının nasıl geliştiğini hissetmeye çalışıyor.
Şimdi Bob Dylan’ın yağmuru hissetmesi ile Jill Taylor’un beyin kanaması geçirirken duyduğu merak aynı değil mi?
Peki, yağmuru hissetmek, bizim yolculuğumuzdaki neye denk?
İyi ki, “Yaşasın, beyin kanaması geçiriyorum” demiyoruz; ancak, “Yaşasın, şu an kendimi ertelerken buldum/reddedilme hissediyorum/isteksiz hissediyorum/sıkıldım...” “Bu anları yaşarken, neler hissettiğimi, nelerden etkilendiğimi, nelerin yetersiz olduğunu, neler olduğunu anlamam görmem için bir şans. Şu an olayın tam içindeyim.” diyebileceğimiz anlar olabilir mi?
💭 Söylediği 5 Şey... Sizce başka neler neler olabilir?
Bir düşünceyi genişletmeyi alışkanlık hale getirirsek, bir değil, bin şey öğreniriz. Bugünkü örneğimizden çıkarsama: “kimileri yağmurda ıslanır → Yağmur aslında nedir? Yağmur dışında başka neler olabilir? → “kimileri başarısızlıklarda ıslanır/üzülür”
Olanın değil olmayanın; güneşli havanın değil, fırtınalı ve yağmurlu havanın bize öğretebileceği, gerçekten öğretebileceği daha çok şey olabilir. “Gerçekten” kelimesine vurgu yapıyorum, çünkü, gerçek öğrenme duygularla birlikte oluyor. Duygu zenginliği de yağmurlu havalarda (hayatımızdaki yağmurlarda) daha olası.
Dünyadaki şeylere iyi, kötü etiketini biz takıyoruz. Gerçekte yağmurun, ıslanmanın, şemsiye alabilecek olmanın kötü olduğunu söyleyemeyiz. İtiraf edeyim ki, ben, aslında severim yağmurlu havaları.
Jill Taylor’un “Yaşasın, iyi ki...” yaklaşımını her zorluğumda hatırlamak ve içselleştirmek istiyorum.
Sizce beşinci şey ne olmalı? Instagram veya Email üzerinden paylaştığınız yorumları, bir sonraki gün, burada paylaşıyoruz.
❔Beşinci Şey
“Kendini bilmek kadar zamanın ruhunu da bilmek önemlidir. Çünkü, zamanın ruhunda, kendimiz, kendimiz oluruz.” bölümüne bizden gelen ilhamlar...
Seda: “zamanın ruhu ,havada bir kavram...21.yy.da kapitalizm, kapitalizmde Birey, varoluş, ekoloji gibi gibi...netleştirip bu bağlamda okumak ve ilerlemek gerekiyor diye düşünüyorum..”
Ozan Ak: “Saatin kendisi mekan, yürüyüşü zaman, ayarı insandır. Bu da gösterir ki, zaman ve mekan, insanla mevcuttur!” Ahmet Hamdi Tanpınar da zamanın ruhundan bir ilham yakalamış olmalı
Hepimize bol bol ilham olsun 👋