İşinizi, Kariyerinizi ve Hayallerinizi Zenginleştirecek 5 Yeni Yol, 5 Yeni Strateji
ilhamdaşlarım merhabalar. Bu hafta birlikte beyin fırtınasına davetlisiniz. Sizin için beş yeni strateji var, bakalım nasıl kıvılcımlar çıkacak. Şimdiden ilhamOlsun, sevgilerimle, Özgür Alaz
İlhamdaşlarım herkese merhabalar.
Yeni yıl yaklaşıyor. Yapay zeka, ekonomi, dünyanın gidişatı vb. hızla yeni bir dünya yaratıyor. Bunun farkındayız ve yeni dünyada yeni bir şeyler söylemek ve yeni bir şeyler yapmak gerektiğinin farkındayız.
İster bilgisayar mühendisi olalım, ister doktor veya sanatçı.
İster girişimci,
ister hayallerimizin yolcusu
Veya sadece var olalım (Nova Norda’nın “Varım” şarkısına selam göndereyim)
Yeni dünyada, yenilenen ağlarda, kariyerimizi, işimizi ve hayallerimizi yenilemenin, zenginleştirmenin ve kariyerimize yeni alanlar açmanın yolları bu hafta ilhamOlsun’da.
Bakalım, size, kariyerinize, işinize veya yolculuklarınıza kıvılcımı buradan yakabilecek miyiz? Güzelce nefeslenelim, şöyle merakımızı kuşanalım ve devam edelim.
Kariyerinizde geleneksel tavsiyeleri: kendinizi tanıyım, hedeflerinizi belirleyin, mentorler bulun, çalışın, üretin… park edeceğim. Bugün, hep aklımızda olanların, hep söylenenlerin değil de, yeni şeylerin peşinde olacağız.
Burada paylaştığım her şeyi yapmak zorunda da değiliz. Belki sizin kıvılcımınız bunlardan biridir, belki de hiçbirisidir. En azından 5 farklı yaklaşımı keşfetmiş olacaksınız.
Aslında, bir yandan da, bugün tavsiyeden çok birlikte beyin fırtınası da yapıyor olacağız. Paylaşacağım çoğu şeyi: “İlhamdaşım sana diyorum, Özgür sen anla” diye de yazıyorum.
O zaman hazırsak, “işinizi, kariyerinizi ve hayallerinizi zenginleştirecek 5 yeni yol, 5 yeni strateji” yolculuğuna başlayalım.
İlhamOlsun’da olduğunuz için teşekkür ediyorum
Sevgilerimle
İşinizi, Kariyerinizi ve Hayallerinizi Zenginleştirecek 5 Yeni Yol, 5 Yeni Strateji
1. İşinizin dünyadaki, tarihteki, kültürdeki yerini merak edin, öğrenin, ilham alın, kullanın, üzerine tasarlayın.
Tuğrul Ağırbaş ile Rahat Battı podcastini dinlerken, bu bölümde Pubinno kurucularından Can Algül vardı. Can, işini anlatırken, aslında biranın köklerinden başladı. Biranın dünyadaki önemi, büyüklüğü, dünya tarihini nasıl değiştirdiği, dünya için önemi vb. anlattı. İşi, aslında biraların aynı kalitede servis edilmesini sağlayan bir teknolojiyken, Can işini, dünya tarihinin, dünya kültür dünyasının bir parçası olarak tanımladı.
Bizim işimizin, dünya tarihindeki, dünyanın gelişimindeki veya dünyanın işleyişindeki yeri nedir? Araştırmak, öğrenmek ve köklenmek
Bu şekilde köklenmek, hem işimize verdiğimiz değeri arttırır, hem işimizin gerçek değerini talep etme özgüveni kazanırız, bir yandan.
Diğer yandan da, her iş, biraz hikaye anlatımı (storytelling) gibi. Kendimize hikayeler, simgeler ve kökler buldukça, kendi işimizi farklılaştırmak için kullanabileceğiz.
Kitapçılarda, “on besinle dünya tarihi” “on kadehte dünya tarihi” gibi kitaplar var. Bir nesnenin tarih içindeki yolculuğu ile dünyanın yolculuğu ile bağ kuruyor. Alanımızın bu tarz bilgileriyle kuşanalım.
Kendinize meşruiyet(uluslararası ilişkiler kavramı) devşirin. Yani, sözgelimi eğer zeytinyağı, buğday vb. ile ilgili bir iş yapıyorsanuz, “Buğday bu topraklardan doğdu, buğday ile ilgili yenilikler de bu topraklardan doğacak” gibi kendinize bir anlam dünyası yaratabilirsiniz.
İşinizin, dünya tarihi içindeki ilişkilerini günümüze taşımak. Örneğin, “krizlerde, savaşlarda işiniz nasıl değişmiş, nasıl roller almış. Bu aldığı roller ve işinizin geçirdiği değişimler günümüze taşınabilir mi?”
2. İşinizin Atlas’ı sizden sorulsun.
İşinizi farklı coğrafyalarda nasıl yapılıyor? Farklı coğrafyalarda sizinle benzer tutkuları olan kimler var? Farklı yerlerde veya farklı iklimlerde işinizle ilgili nasıl yenilikler doğuyor?
Kendinizi Uber’in rakibi, bitaksi gibi düşünün. Bitaksiyseniz, Uber ile yarışırken, yapabileceğiniz en güçlü şey, diğer coğrafyalarda Uber ile yarışan diğer firmalara bakmak, onların stratejilerinden ve yeniliklerinden ders almak. Hatta daha ötesine geçip Uber’e karşı birlikte savaşmak.
İşinizin ve alanınızın birleşmiş milletlerini kurduğunuzu düşünün. Burada biraraya gelseniz, ne konuşurdunuz, nasıl kurumlar inşa ederdiniz?
İşinizi, dünyanın öbür ucunda yapan birisiyle konuşsanız, ondan ne merak ederdiniz, ona ne sorardınız?
“Gücünüzü Atlas’tan almak” ilhamını okuyun
İşinizde, ana merkez doluysa, siz çeperlere gidin. Çeperler, dünyayla temas demek.
Kendinize yeni bir ünvan seçin. (Hatta linkedin’de de yazabilirsiniz). Sözgelimi, avukatsanız, “global avukat”; maraton koşucuysanız “global maraton koşucusu” deyin kendinize. Bu global ünvanı size ne sorumluluklar getirir? Dünyayı tanıma, dünyayla tanışma, dünyaya adım atma ve dünyayla işbirliği yapma arayışı sorumluluklarını getirir.
3. İşinizi Kesiştiren olun
Vedat Milor’un bir tweet’ini kaydettim. İçimden “Vedat Milor, neden Vedat Milor” demek geçti. Vedat Milor, kendi alanlarında başarılı olmuş akademisyenlere bir çağrı yapıyor ve alanları ile gastronomi arasında tespit edebildikleri bağlantıları konuşmayı teklif ediyor.
İşinizin Vedat Milor’u olun. İşinizi kesiştiren olun. Yeniliği yine çeperlerde arayın.
“Sizin ve farklı uzmanlık alanlarının bağlantıları nelerdir?” “Siz ve farklı uzmanlık alanlarının birlikte yapabileceği neler var?”
Dünya bir remix çağına doğru gidiyor. Alakasız gözükebilir ama lüks moda markası Balenciaga’nın, cips markası Lays görünümlü lüks çantalarına bakın. Birbiri ile alakasız duran iki uç, birlikte bir fenomen yaratabildi.
Bu kesişim alanlarında yer almak için planınız nedir?
Google’ın uyguladığı %20 kuralını hatırlayın. Bu kurala göre çalışanlar haftalık çalışmaları saatlerinin yüzde 20'sini kendi kişisel projeleri için kullanabiliyor. Aynı şekilde siz de zamanınızın %20’sini işinizi kesiştirmek için kullanabilir misiniz?
Hayal edin, büyük düşünün.
4. Hayal gücünün gücü adına, hayal gücü sizde artık
Hayal etmek demişken, hayal gücünüz güçlü mü? Durun cevabı ben söyleyeyim. Evet çok güçlü.
Yapay zeka çağı, bize sınırsız içerik dünyası yarattı. Internetteki içeriğin %90’ı yakında yapay zeka tarafından üretilecek deniliyor. İyi güzel de, bu kadar çok içeriği kim tüketecek. Merkez bankası para bastıkça paranın değerinin düşmesi gibi, yapay zeka da içerik bastıkça, sizin içeriklerinizin değeri düşüyor. Daha da düşecek.
Fotoğraf makinesininden önce, resim sanatının amacı, bir şey olabildiğince güzel tarif etmek ve belki yeni perspektif/ışık biçimleri icat etmekti. Ancak, fotoğraf makinesiyle beraber, resmin bir şeyi olabildiğince gerçek resmetme vaadi değersizleşti. Ne de olsa fotoğraf makinesiyle, her şeyi en gerçek şekilde resmetme imkanına kavuştuk. Ancak, resim burada görevini tamamlayıp son mu buldu? Hayır, resim soyutlaştı, daha surreal bir anlam kazandı. Bence, bize olacak olan da bu. Bizim yaptığımız iş, içeriklerimiz vb. daha sürreal hale gelecek.
Mesela, künefe. Künefe var, öte yandan da gitgide sürrealleşen (abartılaşan, karışan vb) künefe var.
Mesela, tarih işi yapıyorsunuz. Tarih konularını sözgelimi, Osmanlı’nın Viyana kuşatmasını anlatmak, artık sıradan bir konu haline geliyor. BU alanda ilgi çekici konular (What if) yani “Ya Osmanlı Viyana’yı fethetseydi” “Ya Avusturyalılar, İstanbul’u kuşatsaydı?” gibi alanlar ilginç hale geliyor.
Siz, işinizle ilgili hangi “Ya olsaydı” “What if” sorularını sorabilirsiniz?
Instagram’da “sentetik mimari” isimli bir hesap var. Burada yapay zeka ile geliştirilmiş, hayal dünyasındaki mimari eserler sergileniyor. Bu girişimin fırın versiyonu, burger versiyonu vb. de var. Sizin alanınızda hayal gücü katılmış yapay zeka üretimi eserler olabilir mi? Bunları geliştirmeyi denemek ve sergilemek size bir alan açar mı?
5. İşinizin zihniyeti ile dünyayı besleyin.
İşiniz nedir? Diyelim ki mühendis
İşinizle dünyayı kurtarabilir miyiz? İşinizin gözünden dünyaya bakmak dünyayı iyileştirebilir mi?
“Mühendisler nasıl düşünür?” “Mühendis gibi düşünerek başka alandaki problemlere nasıl yeni bakışlar geliştirilebilir?
Mühendislikte, diğer herkesin bilmesi gereken nasıl kavramlar var? Bu kavramları herkese tanıtabilir misiniz?
Mühendislik yaklaşımlarını, bir doktor nasıl kullanabilir? Dünyanın büyük sorunlarının çözümünde mühendislik yaklaşmıları nasıl kullanılabilir?
Tüm bu sorular, işinizi, bir kutunun içinde görmenizi engeller. İşinizi, dünyaya gösterirsiniz.
İşinizdeki bilgeliği dünyaya tanıtırsınız. İşinizle, dünya arasında köprü olursunuz.
Belki bu sorular üzerine düşünerek ve biriktirerek başlarsınız. Belki sonra bu biriktirdiklerinizle şirket içi bir sunum yaparsınız. Belki sonra bunun kitabını çıkarırsınız. Belki sonra, gündeme mühendis gözüyle yanıt verirsiniz.
Beşik sallayan dünyayı sallar. Beşik sallamak sizin işinizse, sizin işinizi yapma yolu size başka hangi alanlarda yetenek veya güven verebilir.
Başka şeyler var mı?
Aslında, bu yazıya başlarken uzun bir listem vardı. Daha zihinsel görünen beş tanesini biraz detaylı olarak paylaşmaya çalıştım. Belki, bir yazı dizisi olarak devam ederiz.
Burada önemli bir nokta da, işinizde zihin dünyanız değiştiği zaman, iş yapma biçiminiz ve işinizin doğası da değişecektir. Sözgelimi, işinizin Atlas’ı olduğunuz zaman hala işinizi eskisi gibi yapmayacaksınız. Çünkü işinizin Atlas’ı olma yolunda bir dolu inovasyonla, bir dolu kişiyle tanıştınız.
İlham Turumuz
“Yapay zeka ve markalama” üzerine Brandweek’te yaptığım sunuma, bu sunumdan hareketle paylaştığım yazılara buradan ulaşabilirsiniz. “Yapay zeka stratejim ne olacak?” sorusu aklınızdaysa, sunumu ve yazıları mutlaka inceleyin.
Bana inanır mısınız? Ben, markaların gözlerinin çıkacağını iddia ediyorum. “Nedenmiş, öyle şey mi olurmuş” derseniz, buyurun linke
Yeni Trend Raporlarını paylaştığım bir grup açtım. Bu hafta da 3 yeni Trend Raporu paylaştım. Burayı kişisel arşiviniz gibi görün. Dünyanın önde gelen kurumlarının trend raporlarını bu sayfada paylaşmaya devam edeceğim.
Linkedin’de de “Yeni..ler” isimli, markalar ve iş dünyası perspektifinden yeni fikirlerimi paylaştığım bir bülten hazırlıyorum. Takip etmek isterseniz link
, Substack yayınlarını da dikkatinize sunarak, bu haftaki ilham olsun’u tamamlayalım.İlhamolsun’da olduğunuz için, ilham yolculuğumuzda birbirimize eşlik ettiğimiz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle
Yazıya başlarken 10 diye niyetlendim. Baktım uzuyor 7 yaptım. Baktım çok uzuyor 5 yaptım. Email ile bülteni okuyanlar bunun izlerini görecekler. Artık beğenirseniz devam yazısı yazarım.