Kendini Geliştirmeye Çevrenden Başla…
ilhamdaşlarım merhabalar, Mayıs ayına bu hafta 2 yeni ilhamımızla başlıyoruz. Şimdiden ilham olmaını ve hayatınızda bir etkisi olmasını diliyorum.
Kendini Geliştirmeye Çevrenden Başla…
Hayattaki en önemli değerleriniz nelerdir?
Mesela; daha sağlıklı olmak, öğrenmek, mutlu olmak, verimlilik…
Siz nasıl tanımlarsanız…
Gelin, “sağlıklı olmak ve sağlıklı kalmak” değeri için neler yapabileceğimizi hayal edelim. Siz hayal edin, ben teker teker yazmayayım.
Hayal ettiğimiz şeyler, hep bizim yapmamız gereken veya bedenimizin içinde olan şeyler mi?
Bir de şu bakış açısıyla bakalım.
Neredeyim ben?
Evde, odada, ofiste, tatilde, istanbulda, havalimanında…
Bulunduğum yakın veya uzak çevreyi daha sağlıklı hale getirmek için yapabileceğim neler var?
Ne yapıyorum ben?
Toplantı, buluşma, örgü, analiz…
Her ne yapıyorsam, o yaptığım şeyi daha sağlıklı hale getirmek veya onu daha sağlıklı şekilde yapmam mümkün mü?
Hangi etkileşimlerdeyim ben?
Sevgilimle, annemle, internette instagramla, trendyolla…
Bu etkileşimlerimi daha sağlıklı hale getirmek, sağlığımı desteklemesini sağlamak mümkün mü?
Yani sağlık değerini, ayrı bağımsız olarak görmeyip;
Her şeyin, her yerin ve her etkileşimin içindeki sağlığı görmek.
Sağlığı yaymak, sağlıklı olmayı yaşamak,
Sağlıklı olmaya çevremizden başlamak.
Sağlık değeri bir örnekti.
Sizin öncelikli değeriniz nedir?
Değerinizi, değerinizde aramayın. Değerinizi, yaşamınızdan farklı ayrı bağımsız şeyler olarak görmeyin.
Değerinizi, yaptığınız her şeyde, her etkileşimde, her yerde yaşamınızın içinde görün.
Bu bakış açısıyla sağlıklı olmak için neler yapılabilir bir hayal edelim.
Çevrendeki sağlıklı restoranları bilmek, çevrendeki sağlıklı yürüyüş rotalarını, spor alanlarını bilmek
Her yerde esneyebilmek. Havalimanında, işte, metroda esneyebilmek.
Instagram’da sağlıklı ve sağlık konusunda bilgilendirici hesaplar takip etmek.
Sağlıklı dating neler olabilirmiş sormak, araştırmak.
Telefonda “getir, yemeksepeti” uygulamasını kaldırmak
… (bu örneklerin hiçbiri kendi bedenimizle ilgili değil)
Sabit zihniyet kavramını, zihniyetimizle kısıtlamayalım.
Carol Dweck’e göre iki tür insan vardır. İlki, fix mindset (sabit zihniyet)’esahip insanlar, insanların kabiliyet ve zekalarının doğuştan geldiğini ve sabit olduğuna inanır; diğeri ise, growth mindset (büyüme zihniyeti)’ne sahip insanlar da çabayla ve çalışarak insanların zekalarını ve yeteneklerinin artabileceğine inanır. Carol Dweck’ın bu kavramı açıkladığı zamansız TED videosunu bu linkten izleyebilirsiniz.
Fark ediyorum ki, Carol Dweck’in bahsettiği sabit zihniyet kavramı, sadece kendi zihniyetimizle kısıtlı değil. Yani, kendi zihniyetimizin sabit olduğuna inanıp inanmamak değil konu. Çevremizdeki dünyanın ve dünyayla etkileşimimizin de sabit olduğuna inanıp inanmamak meselesi. Gelin bir kaç örnekle detaylandıralım.
Mesela, iki sene önce yapay zeka ile ilgili bir şey denediniz ve düşük performanslı bir sonuç elde ettiniz. Bu deneyimle, “Yapay zeka da iyi performans göstermiyor, insan denetimi şart” gibi bir yargıya sahip olabilirsiniz. Ancak, bu deneyim iki sene önceydi. O günden bugüne yapay zeka aynı kalmadı. Yapay zekanın o günden, bugüne aynı kalabileceğini, siz düşündünüz. Bu şekilde, kendin dışındaki şeylerin de zamanla değişmeyeceğini varsaymak, sabit zihniyetin bir yansımasıdır.
Veya başka bir örnek düşünelim. Şirkette 1 yılda tamamlanacak bir proje tasarladınız ve bu projeyle maliyetlerin %10 düşeceğine inanıyorsunuz. Ve bu şekilde pazarda avantaj kazanacağınızı düşünüyorsunuz. Yine burada fix mindsete sahip olabilirsiniz. Sizin gelecek seneki arttırılmış performansınızı, rakiplerinizin şimdiki performansıyla kıyaslıyorsunuz. Pazarda avantaj kazanma stratejinize, rakiplerinizin bu bir sene boyunca hiçbir ilerleme katedemeyeceklerini varsayarak ulaşmış olabilirsiniz.
Son olarak yaptığımız planlara bakalım. Planlar, doğası gereği gözümüze planlanmış ve sabit gibi görünür. Mesela, anı anına planlı mükemmel bir seyahat planınız var diyelim. Bu plan, ancak mükemmel şartlar altında tam bir plandır ve dünya hiç bir zaman mükemmel bir düzende işlemez. O gün yağmur yağsa, ulaşımda grev olsa, trafiğe takılsanız planınız aksayacak. Planlarınızın bu değişime verdiğiniz tepki de fixed mindset’in bir yansıması olabilir. Planların bozulmasına, hayal kırıklığı ile mi tepki veriyoruz, yoksa esneklikle mi? Hayal kırıklığı tepkisi, dünyanın mükemmel ve sabit olduğunu varsaydığımızdan kaynaklanıyor olabilir.
Özetle, sabit zihniyet kavramını, zihniyet ile sınırlandırmayalım.
Çünkü, sabit zihniyeti, dünyaya bakışımızda ve dünyayla etkileşimimizde yaşıyor olabiliriz.
ilhamolsun’u okuduğunuz için teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle;