2025 için yeni karar ilhamları + Belirsizlikle Dans etmek
İlhamdaşlarım herkese merhabalar. Bu hafta ilhamolsun'da, 2025'e merhaba demişken, yeni yıl için yeni karar önerileri ve belirsizlikle dans var. O zaman dans. Sevgilerimle, Özgür Alaz
İlhamdaşlarım herkese merhabalar, nasılsınız?
Bugün, yeni yılın verdiği tazelikle, yeni yılda başlamak için bana ve size ilham verebilecek çeşitli fikirler ortaya atacağım. Bunları bir düşünün, demleyin, heyecanlanırsanız, belki de bu yıl hayatlarımıza katacağımız yenilik olur.
“Yeni yıla zaten girmedik mi?” Olsun, yeni yıla ısındık, gördük, yeni yılın yeni kararlarını hayata geçirmek için güzel zamanlar.
Kavram Kütüphanesi yapalım mı?
Zihinsel dünyamızdaki kavramlar ne kadar zengin olursa, düşünce dünyamız da o kadar zengin oluyor. Aktif olarak, farkında olarak, duyduğumuz ve keşfettiğimiz kavramları es geçmeyip, onları merak edip, kavram kütüphanemize ekleyelim mi?
Bunun için telefonunuzda bir not sayfası başlangıç için yeterli olacak. Bilmediğiniz, karşılaştığınız kavramları buraya not alıyoruz. Sonra her kavramı merak edip araştırıyoruz. Ve bu kavramları cümlelerimizde ve düşüncelerimizde kullanmaya çalışıyoruz. (Daha önceden “Kavram Mutfağı” ilhamında yazmıştım)
Bugün mesela, "Müesses nizam” “Kuvvet çarpanı” “Programlanabilir Coğrafya” diye üç kavram kaydettim ve içselleştirmeye çalıştım.
Burada bir önemli nokta da, bu sayfanızda, “Ben bu kavramlarla ne yapacağım?” diye bir soru cümlesi de yazın. Bu sorunun altında cevaplarınızı da biriktirin. Sözgelimi, karşılaştığınız bir kavram ile işinizde bir işleyiş biçimi ile ilişkilendirdiğiniz zaman, buradaki sorunun altına “demek ki bu kavramların benim işimdeki temsilini düşünebilirim.” gibi bir not yazabilirsiniz. Buradaki kavramları kullanmanın yolllarını da böylece yol üzerinde keşfedeceksiniz.
Aynaya Bakarken, Hayalimizdeki Beni Görelim.
Özlem Denizmen’in dün Tedx konuşmasını dinledim. Konuşmasında, kendi hayatı üzerinden, insanların paralarını yönetmesinin ne kadar önemli olduğunu çok güzel örneklerle anlatıyor. Ben konuşmasını çok beğendim, siz de izleyebilirsiniz.
Konuşmasının sonunda, “Sen aynada kimi görüyorsun?” diye soruyor. “Aynada gördüğün, olduğundan daha anlamlı, daha idealine ulaşmış, daha güvenli, daha iyi birini görebilirsin. Görmelisin de.” Insan, geleceğe heyecan duyduğu zaman, gelecek için adım atmaya daha meyilli oluyor. Bu, “aynaya bakma” anı, başka bir deyişle aynada kendimizi gördüğümüz her anı; bir özgüven yenilemeye anına veya gelecek için tazelenme anına dönüştürebiliriz. Bu fikir, biraz da dikkatle yaklaşılması gereken de bir konu diyerek, “hayallerimin yolunu yaşıyorum” yazısını da ilginize sunayım.
Öyleyse, pratiğimiz geliyor. “Aynaya her baktığımızda, kendimizi görmemezlikten gelmeyelim. Gözümüzün içine bakmadan aynadan ayrılmayalım ve aynada gördüğümüz daha anlamlı, daha iyi, hayallerimizin yolunda ilerlemiş bir ben olsun”
“Bu kadar kolay mı? Yani sadece aynaya mı bakacağım, yeni yıl kararı olarak” evet. Çünkü, motivasyonumuzu canlı tutmak, motive olmaktan daha zor. Aynaya her baktığımızda, hayallerimizi canlandıracağız, hayallerimizi gündemimize alacağız.
Mutfağa giderken boş bardaklarımı geri götüreceğim.
Geçen hafta, “Japonlardan, hayatını iyileştirmen için 33 fikir” başlıklı bir yazı okudum. Farklı kültürlerden ve faklı coğrafyalardan bilgeliklere ve yaşama biçimlerine çok ilgiliyim. Yazı, bu bağlamda da çok ilgimi çekmişti.
Yazıda Japon kültürü ile ilgili şunları da söylüyor.
“Tıpkı harika bir çift ayakkabı ya da bir bıçak alıp kullandıkça tamir etmek ve bakımını yapmak” “İnsanlar eşyalara saygılı olma konusunda gerçekten çok iyiler.”
“Küçük nesnelerde bile bir ruh olduğunu düşünüyoruz, bu yüzden onlara daha iyi davranıyoruz”
Dünyanın geri kalanının Japon kültüründen öğrenebileceği en önemli şeylerden biri nedir? “Temizlik,” diyor Japonya ile ilgili her konuda danışman ve uzman olan Bayan Kylie Clark. “Japon sporseverler maçlardan sonra stadyumları temizlemeleriyle tanınıyor ve Japonya'ya gelen ziyaretçileri etkileyen pek çok şeyden biri de ülkenin ne kadar temiz olduğudur. Kendi çöplerimiz ve çevremiz için sorumluluk almak hiç de zor değil.”
Ben, eskiden çok dağınık bir insandım. Temizliğin, kirlendikten sonra yapılması gerektiğine inanırdım ve daha kötüsü, dağınıklığın beni yaratıcı yaptığına inanırdım.
Bu seneki minik pratiğimiz, “Mutfağa giderken boş bardaklarımızı geri götürmek” olsun. Ve bu bir sembol olsun. Mutfağa giderken bir eylem yapıyoruz ve bu eylemi yapmışken bu eylemimizi bir onarıcılık, bir etrafı düzenleme eylemi ile birleştiriyoruz. Minik bir eylemle evimizi daha düzenli yaptık
Bu fikri benimsersek, bu fikir, “elimizi attığımız her şeyi aldığımızdan daha iyi bırakmaya” kadar gider. Mesela çorap çekmecesinde çorabınızı aldığınız zaman, eliniz değmişken (5-10 saniye tutuyor), çorap çekmecenizi düzenlemek. Bu fikri benimsersek de sadece çorap çekmecesi ile sınırlı kalmayacağız. İş yönetirken ve yaşarken, her elimizi attığımızı iyileştiren Midas gibi olacağız.
Yeni İşbirlikleri Şekilleri Geliştirelim.
2025 hedefleri dediğimiz zaman, “şunu yapmak, bunu yapmak” “bu alışkanlığı geliştirmek” “işimizi şöyle büyütmek, böyle şeylere başlamak” gibi şeyler ilk aklımıza gelen şeyler.
Bir adım geriye atalım. Bu sene bir de yeni işbirliği şekilleri yapmak, işbirliklerine dahil olmak, farklı işbirliği biçimlerinin deneyimlerini kazanmak ve işbirliği kaslarımızı geliştirmeyi de kendimize hedef seçelim.
Hedefimiz, bu sene bolca işbirliği hikayemizin, işbirliği icadımızın, işbirlikleri içine dahilimizin yılı olsun.
İşbirlikleri, “arkadaşınızla market alışverişini birlikte yapmak” veya “Evdeki fazla malzeme listelerinizi komşunuzla paylaşmak” gibi basit şeyler de olabilir. Wikipedia’ya makale yazmak veya mesleki topluluk gruplarımıza dahil olmak da olabilir. Bu sene bolca işbirliği hikayemiz olsun. Dünyanın karmaşıklığını tek başımıza çözemeyeceğimiz bir dönem hızla geliyor.
2025: Belirsizlikle Dans Etmek ve İlerlemek
Aykut İbrişim, Poddict kurucu ortağı
Yeni bir yıl, yalnızca takvimin değişmesi değil; aynı zamanda bir iç muhasebe, bir yol haritası oluşturma fırsatı. Geride bıraktığımız yılın bize ne kattığını ve önümüzdeki yılın ne vaat ettiğini anlamak için bir duraklama anı. Son altı yıldır bir sektörün sıfırdan yükselişine tanıklık etme ve bu sürecin bir parçası olma şansını yakaladım. Bu süreç, bana iş dünyasının zorluklarını ve güzelliklerini hem bireysel hem de kolektif düzeyde anlamanın kıymetini gösterdi.
2024, yalnızca benim için değil, sektörüm için de değişimle dolu bir yıldı. Ancak 2025’e girerken, belirsizliğin her zaman olduğu gibi kapıda beklediğini biliyorum. Ve bu durum beni endişelendirmek yerine motive ediyor. Çünkü belirsizlik, korkulacak bir düşman değil; stratejik bir avantaja dönüştürülebilecek bir fırsat bence.
Risk Almalı mı? Almamalı mı?
Her yıl olduğu gibi, 2025 de erken harekete geçenlerin yılı olacak. Erken davranmak, hata yapmaktan korkmamak ve bu hataları fırsatlara dönüştürmek, bu yılın da değişmezi bence. Risk almak, günümüz dünyasında bir lüks değil; büyümenin vazgeçilmez bir parçası. Fikrin bol olduğu, hatta ucuz sayıldığı bir dünyada, asıl kıymetli olan, fikri harekete geçirme ve gerçeğe dönüştürme cesaretine sahip olmak. Az kaynakla hızlı hareket edebilen ve belirsizliğe uyum sağlayabilenler, yalnızca bugünü değil, yarını da şekillendirecek.
Tutku, Her Şeyi Değiştirir
Bence ne yaparsak yapalım, bizi harekete geçiren şey tutku olmalı. Tutku, sıradan işleri anlamlı hale getiriyor ve her sabah bizi yeniden başlamaya motive ediyor, tüm zorluklara rağmen. Girişimcilik gibi iniş çıkışlarla dolu bir yolculukta, tutkunuz, düştüğünüzde kalkmanızı sağlayan en büyük güç oluyor. Özellikle belirsizliklerin hakim olduğu bir dünyada, tutkunuzu bulmak ve ona tutunmak, ileriye gitmenin en sağlam yollarından biri.
Teknoloji: Dost mu, Düşman mı?
Her gün yeni bir araç, yeni bir trend hayatımıza giriyor. Ancak önemli olan, bu teknolojileri stratejik bir şekilde kullanabilmek ve gerisinde kalmamak. Bu anlamda yapay zeka, yalnızca bir araç değil; doğru kullanıldığında büyüme hızınızı artıran bir ortak. 2025, teknolojiyi akıllıca kullananların ve onu yaratıcı süreçlerine entegre edebilenlerin yılı olacak. Geleceği yalnızca yakalamak değil, onu inşa etmek için bu araçları etkin bir şekilde değerlendirmek şart.
Doğru Sorunları Çözmek
Son olarak, 2025’in başarısı, doğru sorunlara odaklanıp etkili çözümler üretmekten geçiyor. Büyük kitlelere ulaşmak yerine, küçük ama bağlı toplulukların ihtiyaçlarına yanıt verenler daha anlamlı bir büyüme sağlayacak.
Yeni yıl, yalnızca sektörde değil, kişisel hayatlarımızda da bir fark yaratma fırsatı. 2025, belirsizliğin içinde dans edebilenlerin, tutkularını hedeflerine dönüştürenlerin ve iş birliğini bir strateji olarak görenlerin yılı olsun. Bu yıl, her birimize ilham ve ilerleme getirsin.
Hepimize anlamlı ve unutulmaz bir yıl dileğiyle.
ilhamolsunda olduğunuz için, zamanınız için ve beni ilhamdaşınız olarak kabul ettiğiniz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle
Özgür
➡️ Ozgur Alaz - Instagram (Instagram’da günlük ilham hikayeleri paylaşıyorum
➡️ “Linkedin’de iş dünyası için yeni…ler” bültenini takip etmek isterseniz